Bir türlü şu “kulağımızı tersten tutma” huyundan vazgeçmedik gitti.
Bu kötü alışkanlığımız yüzünden yapılan her iş ve işlemde ciddi sıkıntılar yaşanmasına rağmen hep bu kötü alışkanlığımızda ısrar ediyoruz.
En mükemmel projede bile mutlaka işin bir ayrıntısında kulağı tersten tutma şekli vardır.
Bu yazımda Batman Güney Çevre Yolu meselesi de kulağın yine nasıl tersten tutulduğu bir durumdur.
30 Milyar TL’ye mal olacak 15 Km’lik yoldaki kulağın nasıl tersten tutulduğunu anlatayım size;
Böylesi önemli bir projeye başlanacağı zaman yapılması gereken işlerden biri zamanında tamamlanmadığından proje bir türlü hayata geçirilemiyor.
Bir yol veya yapım işine başlanacağı zaman ilk yapılması gereken, kamulaştırma işlemidir.
Ancak ne yazık ki söz konusu proje ile ilgili bu iş ve işlemler zamanında yapılmadığı için yolun geçeceği yerde arsa sahiplerinden ikisi dava açarak bu önemli projesinin aksamasına neden oldu.
Ve 2 yıldır 800 metrelik bir kamulaştırma engeli nedeni ile yol bitirilemiyor.
2015 yılında yapımına başlanan ve 2014 yılı sonunda yapımı tamamlanması gereken 15 km’lik yol meselesi, iki arsa sahibinin kamulaştırma bedelini beğenmeyip işi yargıya taşımaları üzerine kördüğüme dönüştü.
Yolun 800’lük bölümünün geçeceği kısımda arsa sahipleri kamulaştırma için biçilen miktarı beğenmediklerinden dolayı yol çalışması bir türlü tamamlanamıyor.
***
Bu yol Batman için hayatı öneme sahiptir.
Üniversite ile Organize Sanayi başta olmak üzere, Hasankeyf, Midyat, Cizre, Şırnak, Siirt istikametine transit olarak geçecekler için çok büyük avantaj sağlayacak.
Tabi her şeyden önemlisi, şehrin son zamanlarda gittikçe daha da içinden çıkılmaz hal alan şehir içi trafiğini rahatlatacak.
Ancak bir türlü bu sorun çözülemiyor.
Oysa çözülmesi o kadar da zor bir sorun değil.
Söz konusu arsa sahipleri ile görüşülerek sorunun çözümü sağlanmalıydı.
Birinin çıkıp Davayı açanlara “hukuki mücadelenizi verin, mahkemeler neye karar verirse siz de ona göre hakkınızı alırsınız ancak müsaade edin bu çalışma sürsün” diye ikna etmeleri gerekirdi.
Çünkü öyle böyle bu yol tamamlanacak.
15 kilometrelik yolun 14 kilometresi tamamlanmışsa ve en az 28 Milyar harcanmışsa elbette devlet bu projeyi iptal edecek değildir.
Bundan yola çıkarak işin neden durdurulduğuna aklı erdirmekte zorlanıyor insan.
Tabi çözüm için sadece arsa sahibini ikna etmenin yanında birçok alternatif daha da var.
Örneğin yolun geçeceği alan Balpınar veya Batman Belediyesi imar planına dâhil edilip 18. Maddenin uygulaması ile bu soruna kökten çözüm bulunabilinirdi.
Arazi toplulaştırması ile de bu sorunu çözmek mümkündü.
Tabi en önemlisi de mahkeme süreci hızlandırılabilinirdi.
Demek ki bu işin çözümü için ciddi anlamda kimse bu güne kadar yeteri kadar kafa yormamış.
Demek ki ilgili kurumlar (Belediyeler, Çevre Şehircilik, Tapu Kadastro, Karayolları, İl Özel İdaresi) bir araya gelip bu sorunu bir an önce nasıl çözeriz diye istişare yapmamışlar...
Eğer yapmış olsaldı bu kadar zaman kaybı yaşanmazdı.
Bu yazıyı yazmadan önce yolun yapımını üstelenen firma yetkilileriyle de görüştüm.
Elbette yüklenici firmanın burada ciddi manada bir mağduriyeti söz konusudur.
Dem-Yol Firması yetkililerinden aldığım bilgiye göre kamulaştırma davasının duruşması ay sonuna doğru yapılacak.
Duruşmada karar çıkma ihtimali yüksek.
Ancak bu işin bir de uzatma dakikaları var.
Yani dava sahipleri mahkemenin kararını temize getirebilirler.
Bu da en az 2 sene daha zaman kaybı demektir.
Yetkililerin, bütün bu ihtimalleri göz önünde bulundurarak mahkeme tarihini beklemeden durdurulan yol çalışmalarını bir an önce başlatmaları gerekiyor.
Böylece kulağı tersten tutmanın bir ayıbı daha ortadan kaldırılmalıdır.
