KAMYONCULAR DA AYIRIMCILIĞA UĞRUYORSA!

18-11-2020

Kutuplaşma, ötekileştirme ve nefret söylemleri,  önümüze her fırsatta çıkan sorun halini aldı.
Kimliğinden ve inancından dolayı ya da bize benzemediğinden dolayı insanlar dışlanıyor, ötekileştirilip yalnızlaştırılıyor.
Bu durum toplumsal barışı zedeliyor ve gün geçtikçe daha fazla kutuplaşmaya neden oluyor.
Hoşgörü, paylaşımcılığın ve saygının düşmanı olan kutuplaşma, yaşamın her alanına yayılıyor.
Öyle ki artık sosyal mekânlarda oturma düzeni bile ayırımcılığa göre dizayn ediliyor
Adana, Aksaray arasında mola için dinlenme tesisinde, ayırımcılığın vardığı boyutu net bir biçimde gördüm.
Tesiste self servisle yemeklerimizi aldıktan sonra uygun bir yerde oturup yemeğimizi yemeye başladık.
Tesiste gördüğüm bir yön uyarı levhasından sonra hani Kürtçe bir söz vardır;
“xwarin li min bu jahır” dedim.
Yani, yemek zehir oldu bana.
Bunun nedeni, bir yön uyarı levhasında “Kamyoncu Yeri” yazıyor olmasıydı.
Bir ok işareti ile gösterilen yer, kuytu ve belli ki önem verilmeyen bir yerdi.
Bu da şu anlama geliyordu, kamyoncular herkese serbest olan bir yerde dinlenemez, oturamaz, yemek yiyemez anlamına geliyordu.
Bu tuhaf durumdan sonra yemekten bir tat alamadığım gibi, böyle bir işletmede ayırımcı anlayışı yeni öğrenmeme rağmen böyle bir yerde bilmeden de olsa yemek yediğim ve oturduğum için kendimden utandım.
Her an her kesimin bir gün ayırımcılığa uğrayabileceği aklıma gelirdi ama dünyanın yükünü taşıyan, çilekeş ve emekçi kamyoncuların böyle bir uygulama maruz kalacakları aklıma gelmezdi.
Düşünebiliyor musunuz, sırf kamyon şoförlüğü yapıyor diye insanlar ötekileştirilip tecrit ediliyor.
Bu düpedüz hakaret değildir de nedir?
Elbette her ne sebeple olursa olsun, kim olursa olsun ve ne iş yaparsa yapsın, insanları ötekileştirmek doğru değildir.
Hele gele insanları yaptıkları iş ve uğraştan dolayı ötekileştirmek hiç doğru değildir.
Ne demek kamyoncu yeri?
Aslında hiç de anlaşılmayacak yönü yok.
Düpedüz kamyon sürücülerinin üstü başı kirlidir, ter, mazot kokuyorlar, tesise gelecek misafirleri leri kaçırır ve huzursuz eder anlamında bu yönteme başvurulmuş.
Ne acı bir durum değil mi?
Ne sığ bir anlayış.
Ne sakat bir bakış açısı.
Bu memlekette alın teri dökene reva görülecek olan yaklaşım bu mu olmalıdır?
Bu yaklaşımlara ve uygulamalara yaşadığımız ülke ve toplumda yabancı değiliz elbette.
Ama işin bu düzeye kadar gelebileceğini de tahmin etmiyordum.
Demek ki ayırımcılık konusunda iş zıvanadan çıkmış.
Bu konuda toplumun freni patlamış adeta. 
Toplum içerisinde bu denli ayırımcılığın dallanıp çeşitlenmesi normal bir durum değil.
Bu durum, duyarlı insanları endişelendiriyor.
Nasıl endişelenmesinler?
Nasıl kaygı duyulmasınlar?
Ötekileştirme almış başını götürüyor.
Bu yaklaşımın zarardan başka bir etkisi yoktur, olamaz.

Ayırımcılığın bu aşamaya gelinmesinde öncelikle cezasızlık ve yanlış politikaların rolü büyüktür.
Ayırımcılıkla topyekün mücadele için toplumsal bilinç oluşturulması gerekir.
Toplumumuzdan ayırımcılığın kökünü kazımak gerekir. 
Bu doğrultuda ilk iş olarak Kamyoncu Yeri tabelasını kaldırmak gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?