KAN DAVASI VE CİNAYETLERE HAYIR!

20-11-2020

Batman’da peş peşe işlenen cinayetler herkesi üzdü.
O kadar barbarca bir şekilde cinayetler işlendi ki her ikisi ile ilgili yayın yasağı getirildi.
Yayın yasağı getirilene kadar herkes izledi tabi, her iki kan donduran satırlı ve silahlı cinayetleri.
Bu kan dondurucu cinayetler beni 90’lı yıllara götürdü.
O dönemde de güpegündüz ulu orta satırlı ve silahlı cinayetler işleniyordu.
Batman sokakları kana bulanmıştı bu yüzden.
Cinayetleri işleyenler resmen elini kolunu sallaya salaya olay yerini terk ediyordu.
Her ne kadar işlenen cinayetlerin çoğu faili meçhul olarak kaldıysa da kâbus dolu o dönem çok şükür geride kaldı.
Son işlenen cinayetleri elbette geçmişteki cinayetlerle kıyaslanamaz, ikisi de münferit birer vakadır.
Son işlenen iki cinayetin sebebi ile ilgili çok iddialar öne sürülüyor.
Tümü ile kişisel meselelerden kaynaklı iki cinayetin failleri anında yakalandı.
Ancak ölen öldü ve ateş en çok düştüğü aileleri yaktı.
İki can, iki genç hunharca öldürüldü.
Sebebi ne olursa olsun cinayeti işleyenler haklı olamaz.
Yaşam hakkı kutsaldır ve hiç kimse suçladığı birini kendi yöntemi ile cezalandırmamalıdır.
Cezayı, kanun ve yasalar çerçevesinde sadece devlet vermelidir.
Yargının vermediği cezada da hiç kimse kendi adaletini uygulayamaz, ama maalesef halen bu anlayışta olanlar var.
Bu tipler yüzünden kan davaları halen bölgemizde devam ediyor.
Aşiret, töre, namus her ne adına işleniyorsa işlensin her bir cinayet düpedüz barbarlıktır.
Kimsenin bu tür cinayetlerle toplumun huzurunu, Batman’ın imajını bozmaya hakkı yoktur.
İntikam adına hayatlar sönüyor, ölenin de öldürenin de dünyası kararıyor. 
İnsanları öldürmek yiğitlik değil acizlik, zavallılıktır.
Şehrimizde işlenen bu hunharca cinayetlere toplum da karşı olmasına rağmen kimseden bir tepki görmedim.
Sosyal medya aktivistleri, kalemşörlerinden de ses yok.
Kan davalarını çözmek için uğraşan akil insanlar, STK temsilcileri ve siyasi partiler de cinayetleri kınamadı.
Toplum bu tür yanlışlara karşı ses çıkarmazsa korkarım şiddet eğilimli zorbalar bundan cesaret alır.
Bu nedenle herkes kan davası ve cinayetlere dur demeli.
Basın mensupları olarak da bu tür cinayetleri haberleştirirken kullandığımız dile görsellere dikkat etmeliyiz.
Özenti ve taklit konusunda toplumumuzun ne denli zaafları var hepimiz biliyoruz.
Özelikle bu noktada hassas olunması gerekmektedir
Teminimiz kimsenin yaşamından edilmemesi ve bir daha şehrimizde bu tür cinayetlerin işlememesidir.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?