KAVGA KUYRUĞU

28-04-2020

Virüs salgınının bulaşmasını önlemek amacıyla uygulanan izolasyon ve sosyal mesafe  sayesinde bu Ramazan Ayında bir alışkanlığımızın son bulunacağından umutluydum.
Ne yazık ki kadirşinas Kıymetli Batman Halkı yine beni yanılttı.
Karşılaştığım manzara karşısında şahsen hayretler içerisindeyim.
Ölüm tehlikesi bile alışkanlık ve davranışlarımızdan vazgeçiremedi bizi ne yazıkki.
Her sokak ve cadde başında oluşan insan zincirleri yani kuyruklar bu alışkanlıklarımızdan biri.
Hangi yöne baksan karşında uzun bir kuyruk.
Korona nedeni ile kuyruklar  azalacak diye umutederken, bu sefer daha çok çeşitlenerek artmış oldu.
Eczane, PTT, Banka, market önlerinde kuyruk da kuyruk...
Bir de kuyrukta bekleyenlerin bekleyenleri ve seyircileri de var.
Alışkanlık mı?
Zorunluluk mu?
Bağımlılık mı?  

Sebebi her neyse, bildim bileli kuyruklar eksik olmadı hayatımızda.
İlk aklama gelen sıkı ve gerçekçi kuyruklar 80’li yıllardaydı.
Tüp,sigara,yağ, şeker, tekel ürünleri kuyrukları.
O dönemki kuyruklar ve şimdiki kuyruklar birbirinden farklı. 
Şimdiki kuyruklar biraz ihtiyaçtan, biraz doyumsuzluktan ve biraz da son dakikada iş görme anlayışından kaynaklanıyor. 
Özellikle kalabalıklar, iftara yakın saatlerde birçok noktada ihtiyaçlarını karşılamak için adeta izdiham oluşturuyor.
Bu durum virüs salgını riski olmasından dolayı son derece tehlikelidir.
Ne alınan önlemler ne de uyarılar işe yarıyor.
Kuyruklar o kadar çok sıradanlaşmış ki gazeteciler için artık haber değeri bile taşımıyor.
Her Ramazan’da olduğu gibi bu sene yine kavgalar da eksik olmuyor. 
En ufak bir tartışma, şiddetli kavgalara dönüşüyor.
Her kavga, kısa sürede meydan savaşına dönüşüyor.
Zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamaya özen göstermeme rağmen şimdiye kadar bir çok kavgaya tanık oldum. 
Basit gerekçelerle adamlar öyle bir kavgaya tutuşuyorlar ve öyle ölümüne darbe indiriyorlar ki  sanırsın 40 yıllık birikmiş bir öfke var içlerinde.
Ne virüs ne sosyal mesafe ne de alcakları ceza umurlarında.
Bir de kavgaların meraklı bir kitlesi var ki yaşananları kaçırmamak için adeta birbirini ezecek gibi duruyorlar.
Anlayacağınız ekmeğin ve tatlının sıcağını, çiğköftenin yeni yoğrulmuşunu almak için bekleyenlere bir de stresini be öfkesini kavga ederek boşaltmak için sırada bekleyenler ekleniyor kuyrukta.
Ne gerekçe ile olursa olsun, kuyruklarda bekleyenleri görünce sinirleniyorum ama en çok da kavga için bahane arayıp adeta kuyrukta bekleyenlere  daha çok kızıyorum.
Ramazanda en çok da sigara bağımlıları ve  obur olanların açlık yüzünden artan adrenalinleri yüzünden gün geçmiyorki şehrimizde boş beleş sebeplerle kavgalar yaşanmasın. 
Ramazan barış ayı iken bizde kavga ayına dönüşüyor. 
Kavga kuyruğunda bekleyenlere sesleniyorum;
Allah rızası için bu mübarek ayın hatırına bari bu korona salgını tehdidi riski altındayken kavga etmeyi bırakın.
Stres ve içinizdeki öfkeden  kurtulmak istiyorsanız zor durumdaki insanlara ve hayvanlara yardım etmeyi öneriyorum size.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?