KEŞKE HABERLER OLMASAYDI.

21-05-2016

Tam tamına 27 yıldır Batman’da toplumu ilgilendiren olay ve gelişmeleri tarafsız ve objektif şekilde kamuoyu ile paylaşmak için çalışan bir basın emekçisiyim.

Ama bir süredir çok önemli gelişmeler olmadıkça TV haberlerini izlemiyorum, özellikle de ulusal gazeteleri okumuyorum.

Daha doğrusu izleyemiyor ve okuyamıyorum.

Ruh halim ve yüreğim buna el vermiyor bir süredir.

27 yıldır gazetecilikle uğraşan ve her gün bu köşede yazı yazan birinin, çalıştığı gazete ve yazdıklarının dışında bir yazı okuyamaması ve hiçbir televizyon haberini izleyememesi geldiğimiz noktanın vahametini gösteriyor bir yandan.

İyi günler yaşamıyoruz ve bu gidişle iyi günler de beklemiyor bizi.

O yüzden kaygılı, endişeli, kederliyim.

Bir sihirli değneğim de yok ki bütün bu uğursuz gün ve gelecekten insanlığı kurtarayım.

Geriye tek bir çare kalıyor, kendimi elimden geldikçe dünyaya kapatıyorum.

Bazen belki hayırlı bir gelişme vardır diye haberleri izliyorum. 

Geçen Salı günü Milletvekili Dokunmazlıkları ile ilgili gelişmeleri merak ettiğim için şiddet haberlerine pek yer vermeyen ve her şeye rağmen hala tarafsızlığını korumaya çalışan bir TV kanalının haberlerini evde izliyordum.

Televizyonu karşıdan bakan kanepede haberleri endişeli ve üzgün bir biçimde izlerken kanatlarımın altına girmiş olan evimizin en küçüğü henüz 5 yaşında olan Hasan Alikeşke bu haberler olmasaydı” diyerek tepki gösterdi.

 Hemen televizyonu kapatıp tepkisinin nedenini sordum.

“Hep insanlar öldürülüyor, silahlar bombalar patlıyor, ağlıyor hep insanlar” diye cevap verdi.

 Demek ki 5 yaşındaki çocuğun da dünyası bizimkimizden farklı değilmiş, Hasan Ali sayesinde onu da o an öğrendim.

5 yaşındaki bir çocuğun  “keşke haberler olmasaydı” gerekçesi kendince o kadar yerinde bir gerekçeydi ki 27 yıllık bir basın emekçisi olarak verecek bir cevabım olmadı.

Tabi büyük bir şaşkınlık yaşadım.

Ona söyleyecek cevabım yoktu.

Sustum, uzun süre öylece donmuş vaziyette kaldım.

Ne diyebilirdim ki, nasıl onu ikna edebilirdim ki?

Demek ki duyarlılığını yitirmemiş olan biz büyükler tek değil, çocuklar da yaşananlar karşısında bizimle aynı ruh halini yaşıyor.

Kederlenip üzülüyorlar onlar da.

Hasan Ali’nin “keşke haberler olmasaydı” tepkisi, yaşadıklarını ve meramını anlatmaya yetiyordu.

Tabi o zannediyor ki haberler olmasaydı bu kadar acı da yaşanmazdı bu dünyada.

O küçük yürek sadece madalyonun bir yüzünü görebiliyor. 

Bir de o “keşke olmasaydı” dediği haberlerde yaşanan hak ihlallerinin, barbarlıkların ve savaşların sadece küçücük bir ayrıntısı olduğunu bilseydi nasıl bir tepki verirdi kim bilir?

Eminim ki insan olmaktan utanacaktı!

Belki de “keşke haberler olmasaydı” diyeceğine bu dünyayı cehenneme dönüştürenler yüzünden  “keşke insanlar olmasaydı” diyecekti.

Ey egoları, çıkarları ve saltanatları için çatışmalar, savaşlarla bu dünyayı cehenneme çevirenler!

Savaşlara karşı daima barışı talep eden biri olarak ben bile Hasan Ali’nin tepkisi karşısında cevap olabilecek bir söz bulamadım.

Sizin bir cevabınız varsa buyurun gelin Hasan Ali ikna olmak için sizi bekliyor.

Yok, sizin de konuşacak yüzünüz ve söyleyecek sözünüz yok ise ihtiraslarınızı, kininizi, nefretinizi, silahlarınızı toprağa gömün.

Çünkü sizin yüzünüzden çocuklar geleceğe umutla bakamıyor, her şeyden önce çocukluğunu yaşayamıyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?