KLASİK BİR ‘BAYRAM’ YAZISI

04-07-2016

Müdür beyden beklenen talimat geldi!

-Türkan Bayram yazısı yaz.

-Peki Müdür bey…

***

Köşe yazarları için bayram yazısı yazmak adettendir.

20–30 sayfa çıkan bayram gazetesinde, tebrik ve mesajların arasında yazarlara yer sıyrılır.

Yazıların çoğunluğu ise genelde aynı temenniler üzerinde dönüp dolaşır.

-Bayramın huzura ve barışa vesile olmasını diliyoruz, barış ve huzur dolu bayram diliyoruz, barışa vesile olsun, barış, barı, ba, b….

Böyle gelip gidiyor bu serüven.

Bu kaçıncı bayram yazısı, bu kaçıncı aynı temenni bilmiyorum ama bu coğrafyada özel gün ve gecelerin, bayramların, seyranların en bilindik “son cümlesi” dir…

İçinizde bayram heyecanı taşımıyorsanız, yazmak ise zorlaşır, hatta onlarca defa yazıp yazıp “delete” yapmak zorunda da kalabilirsiniz benim gibi.

Bir bayramı daha mutsuz-umutsuz geçirmenin öfkesi içindeyim.

Her bayram daha fazla yoğunlaşıyor kederimiz.

Artıyor kayıplarımız.

Canımızdan parçalar eksiliyor, bir bir eksiliyoruz, yok oluyoruz gün geçtikçe.

Savaş böyle bir şey demek ki…

Aklınıza geldiğinde üzüleceğiniz değil, her an aklınızın ve yüreğinizin tam orta yerinde duran ve her gülümsemek isteyişinizde önüne geçen bir şey savaş.

İçten içe kemiren ve hızla yayılan bir hastalık gibi…

İçinizi yangın yerine çevirip küllerini bir daha ateşe verecek kadar da hayâsız ne yazık ki.

Ömrünün en güzel yaşlarında toprağa vermek zorunda kalıyorsunuz sevdiklerinizi.

Evsiz, barksız bırakılan, en önemlisi de “memleketsiz” bırakılan insanların çaresizliğini izlemek zorunda bırakılmanız.

İnsanın, toprağın ve hayvanların yakıldığına şahit olduğumuz süreçte bir “bayram (!)” karşılıyoruz.

Yaşanan bütün bu ölümler ve acılar karşısında bayramı bayram gibi yaşamayacağımız bu aşikâr.

Peki, o halde ne yapacağız?

Yangının ortasına atılan insanların yaralarını sarmak için uğraşacağız.

Elimize bir torba bayram şekeri alıp, memleketsiz bırakılan ve kendi coğrafyalarında mülteci olan ailelere misafir olalım.

Evlatsız bırakılan anne ve babalarımız var bir de. Lütfen, bu bayramı onlara adayalım ve yanlarında yer alalım.

Onların bize ihtiyacı var, unutmayın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?