KOKULARIN BİRBİRİNE KARIŞTIĞI KENT

30-05-2016

Her kentin kendine özgü bir kokusu var mıdır acaba?

Varsa şayet Isparta gül,

Rize çay,

Amasya elma,

Giresun fındık,

Trabzon hamsi,

Malatya kaysı mı kokar?

Öyleyse şayet Batman da petrol kokulu mudur?

Petrol kokuludur denilse bile Batman’da birçok koku mevcuttur.

Örneğin petrol işletme tesislerinden çıkan gaz,

Besicilerin ahırlardan çıkardıkları gübre,

İluh Deresinde ve kentin varoşlarında açıkta akan lağım suları,

Anız ve kömür dumanları kokusu birbirine karışır Batman’da.

Bu nedenle bilimsel raporlar ve araştırmalara gerek kalmadan “Batman kent olarak her bakımdan kirlidir” dersek sanırım buna karşı çıkan olmaz.

Buna inanmayan ise sadece toprağına, havasına ve suyuna baksın, “Batman kirli bir kenttir” tespitinin ne kadar yerinde olduğunu görür.

Hem zaten Batman’da, öldürücü hastalıklardan olan kanser ve kalp krizlerinin sürekli artması da önemli bir delildir.

İlginçtir Batman kent olarak öldürücü düzeyde kirli olmasına rağmen bu kirliliğin sebeplerini ortaya çıkarmak ve sorunu çözmek ile görevli kurumlar işin ciddiyetinde değildirler.

Sanki Batman’da çevre alanındaki kötü manzarayı görmüyorlar.

Aslında yoğun gaz kokusu, toprak ve su kaynaklarındaki kirlilik, görülmeyecek ve hissedilmeyecek gibi değildir.

Ancak yine de oralı olmuyor kurumlar.

Allah’tan Batman’da gönüllü ve temelde kirliliğe karşı mücadele veren bir avuç çevreci var.

Onlar da olmasaydı kim bilir Batman’ın hali daha da beter olurdu.

Son zamanlarda kaynağı belirsiz bir yerden kentte ağır bir gaz kokusu hissediliyor.

Gaz kokusunun nedeni, çevrecilerden başka hiç kimsenin umurunda değil.

Çevre Gönüllüleri Derneği yaptığı basın açıklamasında bir an önce gaz kokusunun kaynağının tespit edilerek gereğinin yapılmasını istedi.

Gaz kokusu ile ilgili yapılan açıklamaya rağmen ilgili kurumlar sessizliğini sürdürüyor.

Bu tepkisizlik ve umursamazlık doğru değildir.

Oysa birileri uyarmadan da ortada bir sorun varsa herkesten önce ilgili kurumların soruna müdahale etmesi gerekir.

Etmedikleri gibi sivil toplum ve basının uyarılarını da dikkate almıyorlar.

Hadi diyelim Batman basını haklı eleştiri ve önerileri ile onlara iş çıkardığı için canlarını sıkıyor ve bu yüzden gazete okumuyorlar.

Peki, onlardan sorumlu ilin yöneticileri, siyasiler de çevrecilerin uyarılarını ve bizim yazdıklarımızı okumuyorlar mı?

Bu durumda iki ihtimal var?

Birincisi onlar da gazeteleri can sıkıcı buluyor,

İkinci ihtimal, onlar da takmıyorlar ne sivil toplumu ne de basını.

Her sebep ne olursa olsun bu yaklaşım doğru değildir.

Bu yaklaşımın sonucu olarak Batman’da kokular birbirine karışıyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?