Koronavirüs, belli ki birçok iyi alışkanlıkları ve güzel şeyleri de alıp götürecek yaşamımızdan.
Bunun etkisini şimdiden görmeye başladık.
Yardımlaşma, dayanışma ve birbirine destek olma gibi iyi niyete dayalı birçok insani güzel davranışlarda müthiş bir zayıflama yaşanıyor.
Hatta birileri bu koronayı fırsata dönüştürme derdinde.
Kalleş hastalık her gün birilerini yaşamından ederken kazanç sağlama adına birileri de krizi fırsata dönüştürüyor.
Daha çok zengin olabilme hırsı, pervazsızca değerlerimizi bir bir yok ediyor.
Geçen hafta Özgür Kocaeli Gazetesi’nin Köşe Yazarı Cemalettin Öztürk’ün köşesinde “Batman’da Millet Bahçesi yapıldı bizde halen tık yok” başlığı ile kaleme aldığı yazıya cevap yazımda “Gelin, bizdeki Millet Bahçesini size hibe edelim nasıl olsa biz Batmanlıların özü gönlü toktur” demiştim.
Bu yazıma gazetemizin okuyucularından Mesut Tok;
Şu yorumu eklemiş;
“Evet batman için yazılan bu yazı talihsiz olmuş, cevabi yazınızda yerinde olmuş ancak yazınızda belirtmiş olduğunuz, Batmanlının gözü de gönlü de toktur, hususuna şahsım adına katılmıyorum. Ekseriyetinin de buna katılmayacağını düşünüyorum, küçük istisnalar olabilir fakat bence en aç gözlü, en fırsatçı, en vicdansızlar sıralamasında ilk üçe girer. Ev fiyatlarına, kiralara, fırsatçılara, stokçulara, İstanbul’a da pazarda bile zor alıcı bulabilecek kıyafetleri kilo hali alıp dekor edilmiş raflara koyup kaliteymiş gibi 30 misline varan fiyata satan esnafa bakmak yeter”
…
İlk başta bu yazıyı okurken bu kadar da fazla olmuş dedim.
Ancak dün akşam bizzat bir lokantacı esnafın anlattıklarını duyunca gerçekten bunlar Batmanlı olamaz dedim.
Bir arkadaşla Turgut Özal Bulvarı ara sokaklarda 30 yıllık bir lokanta sahibinin iş yerinde yemek yiyelim dedik.
Esnafla selamlaştıktan sonra her zaman olduğu gibi, işleriniz nasıl diye sorduk.
Yanıtı netti.
“İyi değil ama bu kadar vicdansız insan arasında bu kadarına da şükür” dedi.
Sonra da başladı anlatmaya.
3 ay kapalı kaldığı sürede mülk sahibi tek kuruş kirada indirim yapmamış, üstelik enflasyonu bahane göstererek her seneden daha fazla zam yapmış.
Ay başını da bir gün dahi geçirmeden kapıya dayanmış.
Üstelikte kira parasını alırken zam oranının tam olarak eklenip eklenmediğini kuruşu kuruşuna hesaplamış.
Esnaf bunu anlatınca koskoca 100 kişilik lokantada müşteri olarak sadece ben ve arkadaşım oturuyorduk.
Karşıdaki kıraathaneye baktım orada da sadece iki kişi oturuyordu.
Kahvenin bitişiğindeki berber sinek avlıyordu adeta.
Pizzacı kepenk indirmişti çoktan.
Ama buna rağmen kira artışına gidiyorsa mülk sahipleri, bu vicdansızlıktır.
Anlaşılan korona, bazılarının vicdanını da vurmuş.
Ölüm bile umurlarında değil birilerinin.
Onlar sadece para kazanmanın derdinde.
Korona korkusu bile onları durdurmamış.
Var mıydı daha önce yok muydu bilemem ama şayet varsa; korona var olan vicdanlarını da götürmüş.
