KORONA OLMAYI ŞİMDİLİK ERTELEYİNİZ!

26-07-2020

Türkiye geneli korona ile ilgili rakamlar doğruysa, bunu Batman’daki günlük vakalarla karşılaştırdığımızda şehrimizde durum, tahmin edilenden de ciddi boyutlara ulaşmış durumda.
“Bunu nereden tahmin ediyorsunuz?”diye soracak olursanız;
Şayet, bir test yaptırmak için saatler bazen günlerce bekliyorsunuz.
Üstelik sitem yok diye bazen yarım gün hastane bahçesinde korona olanlarla iç içe bekletiliyorsunuz.
Bazen de test cihazının bozulacağı tutuyor şehir genelinde! 
Devlet ve özel hastanelerde tüm yataklar dolu.
Yoğun bakımlar da aynı şekilde.
Karantina sistemi adeta lav olmuş.
Hangi evde, hangi iş yerinde, kimin sonucu pozitif çıkmış bilinmiyor. 
Karantina kurallarına uymayanlar, korona olduğunu bilebile insanlar rahatça dolaşıyor, birçok kişi hastalığını gizliyor.
Kimse uyarıları dikkate almıyor.
Güya tedbirlere uyanlar da sırf ceza yememek için göstermelik alıyor.
Sağlık çalışanlarının bir kesimi sanki ücretli çalışanlar değil de bu süreçte tümü ile fedakârlığa dayalı bir eda ile görev yapıyormuş kompleksinde.
Koronanın ülkemizde görülmesi ile “her sağlık çalışanı birer kahramandır” sözü sanki kimisini çok şımartmış gibi görülüyor.
Oysa her sağlık görevlisinin, kişisel tedbirini aldıktan sonra seferberlik ruhu ile mesai saatine bakmaksızın hizmet etmesi gerekir bu süreçte.
Nasıl itfaiyeciler yeri geldiğinde yangını söndürmek ve birçok canı kurtarmak için canını feda edecek şekilde kendisini yangını ortasına atabiliyorsa, sağlıkçılar da bu süreçte bu yaklaşım ve aşkla görevlerini yapmalıdır.
Bu özveride bulunan sağlık görevlileri yok mu? 
Elbette vardır.
Genelleme yapmak elbette iyi değil.
Görevini layığı ile yapana sözümüz yoktur.
Ancak gerçekten de sağlık hizmetlerinde birtakım aksamalar, tıkanıklıklar ve hastalara karşı bir ilgisizlik söz konusu.
Bir performans düşüşü, açık bir şekilde his ediliyor.
Bu durum neyi gösteriyor biliyor musunuz?
Sanki korona ile mücadelede ipin ucu kaçmış gibi.
Herkes, nasıl olsa bu lanet olası virüs bana da bulaşacak gibi teslim olmuş.
Bu yaklaşım gerçekten çok tehlikeli.
Yaşanan aksaklıkları, yetmezlikleri ve bu teslimiyetçiliğinin nedenlerini ortadan bir an önce kaldırmak gerekir.
Virüsün hızla yayılmasının suçlularını aramaktan ziyade, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da dikkat çektiği gibi, Batman’daki hasta sayısındaki artışı ve bundan kaynaklı ölümleri nasıl durdurabiliriz, ona bakmak gerekir daha çok.
Elbette herkesin başına bir kolluk ve bir sağlık görevlisi konulamaz.
Tedbir deyince sadece kamu görevlilerine düşen görev ve sorumluluklar asla değildir.
Her bireye, her sivil toplum örgütüne, akademik kurumlara, diyanete ve biz basına çok önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.
Ne yazık ki ne sivil toplum örgütleri ne de vatandaşlar üzerin düşen görev ve sorumlulukları yeteri kadar yerine getiremiyor.
En basitinden 3 önemli tedbiri elden bırakmamak gerekir;
Sosyal mesafeyi korumak, 
Maske takmak 
Kişisel temizliğe yani hijyene dikkat etmek.
Bu üç kural sayesinde bile korona salgının önüne büyük ölçüde geçilebilir.
Ha, “nasıl olsa koronadan kaçınılmaz. Bir an önce atlatayım da kurtulayım” psikolojisine kapılmışsanız size önerim;
Bu süreçte bu yanlış hayalinizi erteleyin.
Emin olun şu süreçte korona olursanız, mevcut koşullarda muayene olmak, test yaptırmak ve tedavi olmak, yoğunluktan kaynaklı başlı başına bir eziyet.
Başkalarını düşünmüyorsanız da yaşayacağınız eziyeti düşünün.
Korona olmayı bir süre ertelemek için, mecbur kalmadıkça evden çıkmayın, misafirliklere ve ziyaretlere ara verin ve üç kurala hem kendiniz hem toplum için uyunuz.
Yaşınıza güvenerekten, “bu korona bana etki etmez” demeyin.
Bu kalleş hastalığın kimde ne tür etkiler bırakacağı ve kimi yaşamından edip etmeyeceği belli olmaz. 
Bu nedenle bir daha tekrarlıyorum;
Lütfen korna olmayınız.
Ha illa siz de “bundan kaçınılmaz diyen teslim olacaklardan biriyseniz” iyiliğiniz için bari şimdilik erteleyiniz.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?