KORONAYA OLMASA DA NEFSİNİZE YENİLECEKSİNİZ?

12-04-2020

Biraz ani bir kararla büyük şehirlerde iki günlüğüne sokağa çıkma yasağı kararı alınınca bir anda kıyamet koptu.
İçinde bulunduğumuz tehlikeden korunmak için alınan kararın zamanlamasını tartışabiliriz.
Bu kararı gerektirecek nedenlerin yeteri kadar halka anlatılmadığına da eyvallah.
Ama her sebep ne olursa olsun karar açıklandıktan hemen sonra adeta herkesin kendini sokağa atması, kıtlık başlamışçasına market ve fırınların önünde kuyruk oluşturması, günlerdir uyguladıkları sosyal mesafe kuralını yerle bir etmeleri, bir çuval inciri berbat etti.
Korona nedeni ile Türkiye genelinde adım adım alınan önlemler, vaka sayısı ve ölü sayısının her geçen gün artması radikal kararların habercisiydi.
Peki, sormazlar mı adama;
Şimdiye kadar neredeydiniz?
Sokağa çıkma yasağına dakikalar kala mı aklınıza geldi evinize iki günlük erzak stoklamak?
Gerçekten sebebi ne olursa olsun, korona virüsün en yaygın olduğu şehirlerde sokakların bir anda karnaval havasına dönüşmesi felaketin habercisidir.
Saat 12’de sokağa çıkma yasağı başlamasaydı, 2 günlük erzak temini için belki de dükkân ve işyerleri yağmalanacaktı.
Oysa insanlar, topu topuna iki gün zorunlu haller dışında evden çıkmayacaktı, fırınlar, marketler ve eczaneler de açık olacaktı, acil durumda insanlar ihtiyaçlarını karşılayabilecekti.
Buna rağmen izdiham yaşandı.
Bu bir nevi insanların, nefisle sınavıydı.
Ve ne yazık ki bu sınavda herkes başarısız oldu.
Bu sayede bir kez daha insanların nefsine ne kadar düşkün olduğunu anlamış olduk.
Bir kez daha insanoğlunun ne kadar doyumsuz olduğu gerçeği ile yüzleştik.
Doğanın talan olması ve kaynakların birer birer tükenmesinin sebebi, doyumsuzluk ve nefs değil midir?
Her birey sadece beslenme konusunda değil, zevk, sefa ve gösterişte de doyumsuz değil mi?
Her şeyi kendine mubah görmüyor mu?
Nefsine yenildiği için haramı, helal olarak kabul etmiyor mu?
Lüks ev, arabalar ve evlerin içindeki konfor ve israf, insanoğlunun nefsine şimdiden yenik düştüğünü gösteriyor. 
Emin olun bu halk korona ve benzer salgın hastalıklardan olmasa da nefsine yenilecektir.
Nefis kontrolünü kaybedenler her an her yanlışı yapabilirler.
Ama nefsine sahip çıkabilen irade sahibi insanlar değil 2 gün, 10 günde olsa her türlü zorluk ve yoklukla mücadele edebilirler.
Ama nerede o irade sahibi insanlar?
Nerede o sabır?
İşte bu tabloyu düşündükçe insanlık ailesini ileride daha büyük tehlikelerin beklediği karamsarlığına kapılıyorum.
Bu karamsarlığım yeni değil.
Henüz çocuk yaşlarımdayken insanların, karınlarını doyurmak için değil, daha çok lezzet için bir keklik ve tavşanı öldürdüklerini gördüklerimde ilk karamsarlık duygusu belirmişti bende.
Bu barbarlığı görünce insanlığı güzel günlerin beklemediğini anlamıştım.
Ne yazık ki zaman beni haklı çıkardı.
İnsanoğlundaki doyumsuzluk, zevk ve sefa düşkünlüğü, iradesini de yok etmiş.
İradesiz bir toplum çok tehlikelidir.
Her an her şey gelir ondan.
Onu ne virüs ne de ölüm tehlikesi durdurabilir.
Yeter ki günübirlik ihtiyaçları karşılansın.
Yeter ki rahatı ve keyfi yerinde olsun.
Korona da babası da onlara vız gelir.
Bu anlayış ve bu yaşam tarzı sürdükçe daha büyük felaket ve musibetlerle karşılaşacağız.
Doğanın dengesinin bozulması, bunun en önemli işaretidir.
Not: Okurlarım da bana gönderdikleri mesajlarda, Batman’da tedbirlere uyulmadığını söylüyorlar.
Lütfen tedbirlere uymayanlara gerekli yaptırımları uygulayınız. 
Batman Halkından da isteğim, sabırlı olsunlar ve zorunlu olmadıkça evden çıkmasınlar.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?