KUMPAS HÜDAPAR’A MI? AK PARTİYE Mİ?

28-11-2018

Fetö, emniyet, medya ve yargısının klasik senaryo davalarından biriyle mahkum edilen Hüdapar yöneticilerinin meşruiyetten uzak cezaları, Yargıtay tarafından onandı.

Defolu yargı kararlarına alışkın olan milletimiz, al sana bir tane daha mı diyecek?

Yoksa bu kadar da olmaz diye siyasi erke bayrak mı açacak?

Aslında karar ile birilerinin birilerine bir mesaj verdiği çok açık.

Birileri Hüdapar’a sen iktidara istediğin kadar yardımcı ol ama onlar ilk fırsatta seni yok etmek için elinden geleni yapacaktır mesajı veriyor.

Bununla birlikte Ak partiye, sen istediğin kadar güçlü ol, ben istediğim zaman sana zarar verebilir, seninle birilerini düşman edebilir, seni hem mağdur hemde suçlu ilan edebilirim diyor!

Hilaf mı konuşuyor, asla!

Bu güç her kimse, devleti istediği gibi idare ediyor. Biz şimdilik yargı kararlarıyla görüyoruz bunu. Yeri geliyor kritik bir süreçte andımız diye ucube bir karar alıyor, yeri geliyor, “bir fani ilah olamaz” diyen birini hapse atıyor, yeri geliyor seçim ağzı, Fetö yargısının ürünü olduğu Cumhurbaşkanı tarafından bile kabul edilen bir davada, onama veriyor…

Yani Fetö haklı diyor!

Madem haklı, bu davayı hazırlayan polis, savcı, hakim, mübaşir, (muhtemelen imzasız ihbar mektubunu yazan) niye hapiste?

Hükümet, yargı kararı, bizim müdahale şansımız yok kolaycılığına kaçamaz.

Bunun hukuki değil siyasi bir karar olduğu bal gibi ortada.

Aslında, asıl hedefin Hüdapar olmadığı da bal gibi ortada!

Ama maalesef, hükümet dibine kadar gelen tehlikeyi görmemekte ısrarlı.

Yada görüp perdelemeye çalışmakta…

Çünkü ülkenin kaderini etkileyebilecek bu kadar kritik kararlar aldırabilen bir güç, aynı hamleleri başka kurumlara da yaptırabilir.

Mesela emniyet, mesela TSK, mesela Mit, mesela Aselsan…

Bence olayı 3 kişinin mahkumiyeti ve bir siyasi partinin mağduriyeti üzerine değerlendirmek çok büyük bir zaaf olur.

Bu karar Hüdapar’a siyasi olarak hiçbir zarar vermez. Tam tersine güçlendirir. Hatta şuan bile ciddi manada güçlendirdi. Yıllarca yaptıkları tüm çalışmalara rağmen yer alamadıkları koca koca gazetelerin manşetlerini süslediler. Onlar bu davadan güçlenerek çıktılar. Ak parti için aynı şeyi söylemek mümkün mü?

Bu dava, Ak parti iktidarında hala, siyasi kararların alanen alınabildiğini göstererek, Ak partiye zarar verdi.

Bu dava, yıllardır kritik süreçlerde Ak partiye destek veren Hüdapar seçmeni ile araya soğukluk sokarak, Ak partiye zarar verdi.

Bu dava, bu ülkede hala Cumhurbaşkanından daha güçlü birilerinin tahakküm şansı olduğunu göstererek, Ak partiye zarar verdi!

Peki Ak parti bunun farkında mı?

Belki bir şeylerin farkında ama inanın birçok şeyinde farkında değil.

Yargıdaki tetikçiler şimdi hamle yaptı, ya diğer kurumlardakilerde harekete geçerse ne olacak?

Doları kim tutacak o zaman?

Unutmayın, Mesele, Sait, Bahattin, Fikret veya Hüdapar değil! Hatta Ak parti de değil.

Mesele memleket meselesi!

İnsanlar birbirilerine güvenmesin, liderlerine güvenmesin, yargıya güvenmesin, ekonomiye hiç güvenmesin…

Bu kadar güvensizliğin olduğu yerde sizce güvenlik ihalesi kime kalır?

Alın size, asıl güç...

Hakkın, adaletin sağlandığı, büyük oyunların küçük tedbirlerle savuşturulmaya çalışılmadığı aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?