“KÜRT SORUNU YOKTUR” DİYEBİLMEK İÇİN!

17-03-2015

Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan’ın “Artık Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” demesi ile bu sorun gerçekte var mı, yok mu tartışmaları alevlendi. 

Aslında bu meseleden önce “devlet ve resmi kayıtlarına göre Kürtler var mı ki?” sorusuna cevap bulmak gerekir. 

Orta Asya’nın yüksek yaylaların karlı dağlarında yaşayanların kara basılması ile çıkan kart-kurt sesleri ile Türkmenlerin içerisinde Kürt diye bir boyun oluştuğu yıllar yıllı iddia edildi.

Hala da Kürt kimliğini bu şekilde tanımlayanlar çoğunluktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” açıklamasına ek olarak “bakan oluyorsunuz, başbakan oluyorsunuz,  cumhurbaşkanı oluyorsunuz, askeriyede istenen yere geliyorsunuz, neyiniz eksik, daha ne istiyorsunuz” diyor ya.

Kürtlere sorarsanız eminiz eşit yurttaşlık hakları açısından birçok verilmemiş haklarının olduğunu söylerler.

Örneğin Anayasa'nın 66. maddesine göre “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk tür”

Bu bir kere başlı başına sorunlu bir tanımlamadır.

Öncelikle bu ülkede etnik açıdan sadece Türklerin yaşamadığı, bilinen bir gerçektir.

Bu yüzden Anayasa’da Türkiyeli kimliğine vurgu yapılmalıdır.

Bu gerçekleşmediği sürece ne dersiniz deyin Kürtlere Kürt sorunun olmadığını kabul ettiremezsiniz.

Bu ülkenin anayasasında kimlik ve haklar güvence altına alınmalıdır.

AK Parti iktidar döneminde Kürt sorunu noktasında ciddi manada ilerleme kaydedildi, demokratikleşmede önemli adımlar atıldı, bu inkâr edilemez.

İnsanların kendi ana dillerini konuşmalarının yasak olduğu günleri de yaşadık bu ülkede.

Sırf Kürt oldukları için insanların cezaevine atıldıklarını da gördük.

Kürt sorunun çözümünde gelinen aşama elbette azımsanmayacak bir noktadır.

Ancak tümü ile Kürt sorunun çözüldüğünü söylemek mümkün değildir.

Bunu söyleyebilmek için her şeyden önce dağlarda hala silahlı mücadele verenleri silahsızlandırmak lazım.

Silahlı militanların varlığı başlı başına en büyük sorunlardan biri.

Bu çözülmeden “Kürt sorunun çözüldü” deseniz de inandırıcı olmaz.

Bu yüzden çözüm süreci daha çok önem kazanıyor.

Çözüm süreci planlandığı gibi rayında giderse, Kürtlerin kimlik ve hakları anayasa ile güvence altına alınırsa, bu topraklara barış gelirse ancak belki o zaman “Kürt sorunu yoktur” denilebilir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?