KÜRTLERİN BOŞA ÇIKAN HAYALLERİ

03-11-2017

Barzani “Kürtlerin Bağımsızlık hayalleri daha fazla ertelenemez” diyerek 25 Eylül’de tepkilere rağmen referandumu gerçekleştirmişti. 
Ve referandum, büyük bir farkla, beklendiği gibi “bağımsızlık için evet” denilerek sonuçlanmıştı.
Bu Barzani’nin referandum ile ilgili kurduğu hayallerinin gerçekleşmesinin birinci adımıydı ve büyük bir başarı elde etti.
Referandum sonucu, bundan sonraki adımlar için de umutlandırmıştı.
Ancak referandum ile birlikte müttefik olarak gördüğü ABD, İngiltere ve Almanya dahil bütün dünya ülkeleri, Barzani’ye sırt çevirdi.
Onu adeta yalnız başına ortada bıraktılar.

Irak Hükümeti başta olmak üzere, Türkiye ve İran’da art arda Kürt Bölgesel Yönetimine karşı yaptırımlar uygulamaya koyuldular.
Irak Hükümeti, Türkmenler ve Tahran’ın desteklediği Haşdi Şabi milisleri, başta Kerkük ve Şengal olmak üzere birçok bölgeyi Kürtlerin kontrolünden aldı. 
Kürt silahlı birlikleri ise çok büyük bir direniş göstermeden Süleymaniye ve Erbil gibi kentlere geri çekildi.
Bu yenilgi sadece Peşmergeler için değil,  Kürtler açısından morallerin bozulmasına neden oldu.
Karşı koymama ve geri çekilme ile ilgili Kürtler arasında “ihanetçi” tartışması başladı.
Bundan sonrası için de Kürt gruplar arasında bir hesaplaşma ve çatışma ihtimali söz konusu.  
Kürtlerin topyekûn bağımsızlık için birlikte mücadele ederek bunu elde etmeleri beklentisi hâkimken, gelinen noktada Kürtlerin Kuzey Irakta elde ettikleri statü bile tehlikeye girmiş oldu. 
Ayrıca Kürtlerin geleceği açısından bundan sonrası için bir belirsizlik söz konusudur. 
Bütün bu gelişmelerden sonra Kürt Bölgesel Başkanı olan Mesut Barzani’nin görevi bırakma kararı alması ile umutsuzluk ve belirsizlik daha da artmış oldu.  

Toplumda Mesut Barzani’nin istifa etme kararı “tümden mücadeleden çekilip her şeyi bırakacak” şeklinde bir algı oluşturdu. 
Ancak her ne kadar bağımsızlığa ilişkin umutları boşa çıkmışsa da Barzani’nin köşesine tümden çekileceği ihtimali,  yok denecek kadar azdır.    
Hem Barzani, İKYB başkanlığından değil, sadece bölgesel başkanlık görevinden istifa etmiştir. 
Zaten Barzani’nin Başkanlık görevi süresi 2 yıldan bu yana tamamlanmıştı.

Kürt Parlamentosu toplanamadığı için yeni başkan seçilemiyordu.
Irak Kürtleri ile ilgili bundan sonra yaşanabilecek muhtemel gelişmelere gelecek olursak; 
Şayet gelinen noktadan sonra Kürtler birlikteliklerini sağlamaz ve bir iç çatışma yaşarlarsa, Irak Merkezi Hükümeti, Bölgesel Parlamentoyu ve Peşmerge Birliklerini yok sayacaktır. 
Kürt Bölgesindeki ekonomik kaynaklara el konulacak. 
Irak’ın bütününde yönetim ve yetkiler, Irak Hükümetinin eline geçecek.

Kürtlerin Irak Kuzeyinde elde ettikleri bütün kazanımlar tek tek elden gitmiş olacak. 
Ha, tam tersi olur da Kürtler bu dağınık ve hayal kırıklığı ruh halinden kurtulup, aralarındaki problemleri bir kenara atarlarsa, tam tersi de olabilir.
Bunun için öncelikle Irak Kürt Bölgesindeki bütün siyasi hareketlerin temsil edileceği bir parlamenter yapısı oluşturulmalıdır. 
Dış dinamiklerin isteği ve yönlendirmesinden ziyade komşu ülke ve beraber yaşadıkları azınlıklarla birlikte yeni bir statü arayışına girmeliler. 
Çatışma yerine uzlaşma politikaları ile hareket edilmelidir. 

Tarihsel geçmişlerinden yeni yeni dersler çıkarılmalılar.
Aksi bir durumda sadece Irak’taki Kürtlerin değil, bütün dünyadaki Kürtler için hayal ve umutları yok olacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?