LOKANTARDA YEMEK FİYAT TARİFESİ NEDEN YOK?

20-05-2015

Batman, lokantacılık sektörü açısından son derece gelişmiş bir kenttir.

Gerçekten yemek kalitesi açısından, ortam açısından, temizlik açısından mevzuatlara uyma noktasında Türkiye’de derece yapabilecek lokantalarımız var.

Ama bunun yanında ruhsatı olmayan, neyi hangi kalitede ne şartlarda pişirdiği belli olmayan lokantalarımız da var.

Kentimizde kaç lokanta var, kaçı ruhsatsız, kaçı mevzuata göre çalışıyor, kaçı çalışmıyor, doğru dürüst bir kayıt olmadığını bildiğimiz için bunun araştırmasına girmedik.

Girseydik de ne Esnaf Sanatkârlar Odası ne Belediye ne de Tarım Müdürlüğü ruhsat veya gıda kontrol şubelerinden gerçek sayıyı öğrenemeyeceğimiz biliyorduk zaten.

Ha bu noktada bu üç kurumdan lokantaların sayısı, sınıflandırılması ile ilgili bizi şaşırtacak birileri varsa bilgilerini bizimle paylaşsınlar, kendilerini takdir edelim.

Neyse konumuz zaten kaç lokanta olduğu değil.

Asıl değinmek istediğimiz, lokantalardaki fiyat keşmekeşliğidir.

Serbest piyasayı anladık.

Keyfiyeti de anladık.

Bu tüm Türkiye’nin bir gerçekliğidir.

Ancak lokantaların satışını yaptıkları yemek ve içeceklerin tarife ve fiyat listelerine ilişkin belge, levha, pano ve benzerleri, hizmetin sunulduğu işyerinde, tüketiciler tarafından görülebilecek ve kolaylıkla okunabilecek şekilde asılması ve masaya konulması zorunludur.

Sadece içeride değil dışarıda görülebilecek şekilde lokanta tarife ve fiyat listelerinin gösterilmesi gerekir.

Ancak gel gör ki Batman’daki lokantaların %80’inde menü ve fiyatları gösterir bir bilgiye rastlamamasınız.

Hal böyle olunca da yemekten sonraki seansta insanlar karşılaşacakları hesabın ne olacağını bilmiyorlar.

Hesap işi tümü ile şef garsonun inisiyatifine kalmış bir durum.

Bizimkiler de hepsi ağa ya hiç garsonla fiyat tartışmasına girerler mi hiç, ne yazılsa tıpış tıpış ödüyorlar.

En son Batman’da bir lokantada yaşanan bir sorun aslında fiyat ve etiket sorununun ne kadar önemli bir konu olduğunu gösteriyor.

İki arkadaş akşam yemeği için bir lokantaya gidiyorlar, garson müşterilerden sipariş almaya geliyor.

Müşteriler daha ne istediklerine karar vermeden başlarında bekleyen garson” size ortaya karışık bir şey yapayım der müşteriler de “tamam” derler.

Ortaya karışık yarım saat sonra gelir.

İş hesaba geldiğinde ise garson hesap için “toplam 48 Tl” der.

Her müşteri gibi şaşırırlar ama hiç itiraz etmeden hesabı öderler.

İki kişilik yemek 48 TL, doğrusu Batman şartlarında çoktur.

Karışık dediği etlerin fiyatı ortalama 17 bin TL’dir.

Pişirilen et miktarı iki kişi için 400 gramdır. Buda 8.50 TL tutmaktadır.

Hadi diğer giderlerle 15 TL, yemek malzemesi tutsun, suyu salatası ile birlikte hadi diyelim 18 TL’yi bulsun.  18 TL masrafa karşılık 48 TL almak kesinlikle doğru değildir.

Kirası, vergisi çalışan parası da eklense o yemeğin maliyeti yine de 20 TL’yi geçmez, böyle bir durumda en makul fiyat 25 TL’dir.

Tabi tüm lokantalarda aynı durum söz konusu değildir.

Bazı lokantalarda 3 çeşit yemek, su, irmik tatlısı ve çay dahil 12 TL iken bazı lokantalarda bu menü 20 TL’dir.

Mekan ve yemek kalitesi aynı olan lokantalarda bu tür fiyat çelişkilerine sıkça rastlanmaktadır. 

En önemli sorun verilen hizmet ve yiyeceklerin bedelinin ne kadar olduğu lokantalarda sır gibi saklanmasıdır.

Olması gereken ise neyin ne kadar olduğunu sadece masaya oturan değil lokanta dışından dahi görünmesidir.

Bu müşteri kazanması açısından da kazançlı bir yöntem olduğunu “Haşlamacı Mehmet Usta” örneğinde de görülmektedir.

Böyle bir uygulama lokantacıların işini kırmaz aksine artmasına neden olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?