MAHALLE BEKÇİLERİ NE YAPAR?

01-06-2019

 

1980’lı kuşak bilir, bekçi, bir mahallenin gözü, kulağı, fedaisiydi.

Merhum Kemal Sunal’ın Bekçiler Kralı filmi aslında bir Bekçi’nin misyonunu kısaca özetliyordu.

Filmdeki rolü ile vatandaşı her türlü haksızlığa ve kötülüğe karşı koruyordu Kemal Sunal.

1990’lı yıllardan sonra bekçiler, görevli bulundukları yerlerde geri hizmetlere alındı.

Nöbet, çaycılık ve büro hizmetleri işlerini yapmaya başladılar.

Bu süreçte bekçi açığı, mahallelerde net bir şekilde his edilmeye başlandı.

Sokaklarda geceleri onları görmez olmuştuk.

Gecenin sessizliğini bozan düdük sesleri epey bir süre kesildi.

Bekçilerin düdük sesi kesilince de adli vakalar ve hırsızlıklar, ciddi manada arttı.

Bunun üzerine yeniden bekçiler işe alındı ve tıpkı 1980’lı yıllarda olduğu gibi düdük sesleri duyulmaya başladı.

Henüz şehrimizde yeni devriye atmaya başlayan bekçiler, çok dar bir alanda görevlendirilmiş şimdilik.

Onları sadece Diyarbakır Caddesi ve bazen de ara sokaklarda görebiliyoruz.

Bekçilerin sembolü olan düdük sesi ise pek duyulmuyor.

Hali ile bu durum vatandaşın da dikkatini çekmiş.

Sosyal medya üzerinden vatandaş soruyor;

Bekçiler yeri dönemde ne yapacak, nerelerde görev yapacaklar?

Sadece Diyarbakır Caddesinde kalabalık bir şekilde dolaşmalarına anlam veremiyorlar yani.

Haksız da sayılmazlar çünkü zaten Diyarbakır Caddesinde hem polis sürekli devriye atıyor hem de her taraf kameralarla izleniyor.

Bekçiler de bu durumda bu caddede süs gibi duruyorlar açıkçası.

Vatandaş, vazifelerinin ne olduğunu bile doğru dürüst bilmiyor.

Benim gibi onlar da sadece bekçilerin düdük işaretlerini biliyorlar.

Tek düdük çalındığında yoklama içindir. Düdük sesini duyan civardaki bekçiler de yerini belli etmek için tek düdük çalarak karşılık verirler.

İki düdük çalınması ise çağırma işaretidir. Bunu duyan diğer bekçiler de aynı şekilde karşılık verip alarmın verildiği noktaya giderler.

Birbiri ardından ve sürekli bir şekilde çalınan düdük sesleri ise imdat isteğidir. Bunu duyan bekçiler derhal zordaki arkadaşlarının yardımına koşarlar ve  “geliyorum” anlamında da kesik ve kısa aralıklı üç düdük sesiyle karşılık verirler.

Bunun dışında bekçiler yeni dönemde yeni bir konseptle mi görev yapacaklar, yoksa Bekçiler Kralı filminde olduğu gibi vatandaşa her konuda bekçilik mi yapacaklar?

Bu durum bir netlik kazanırsa en azında vatandaşın kafasındaki  “bekçiler ne iş yapar” sorusu da giderilmiş olur.

Umarım bekçilerin durumu da kamu kurumlarındaki özel güvenlik görevlileri gibi olmaz.

Çünkü gerçekten birçok kurumda hala özel güvenlik görevlilerinin vazifesi tam olarak nedir bilinmiyor.

Çünkü özel güvenlik görevlileri, kaldıkları kulübe ve önünde durdukları kapının sadece kendilerine zimmetlendiğini sanıyorlar.

Kamu alanlarını ve çıkarlarını korumak, düzeni sağlamak, çok onların umurunda değildir.

Bekçiler eğitilirken ve görev tanımları kendilerine hatırlatılırken, neler söylendi bilemiyorum ama bence bir bekçi, sokaktaki çöp bidonundan bir evin tepesindeki antene kadar her şeyi korumak, çevre kirliliğine yola açanlarla mücadeleye kadar her şeyi kendi vazifesi olarak görmelidir.

Her şeyden önce, halkla ilişkilerinin iyi olması, vatandaşın da gerçekten bekçilerin vazifesinin ne olduğunu tam olarak bilmesi gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?