MASUMİYETE SIKILAN KURŞUNLAR

11-06-2017

Yakın çevremizde uzun süredir çatıma ve ölü haberlerini almıyorduk.

Kozlukta Cuma günü yaşanan silahlı saldırıda ölüm haberi düşünce ajanslara, içimden bir şey koptu birden bire.

Olayın ayrıntıları gelince daha çok üzüldüm.

Henüz 7 aydır görev yapan, mesleğine aşık bir öğretmen,

21 yaşında ve yaşamının baharında,

Memleketinden bin kilometre uzakta,

Anasanıdan, babasından uzak gürbette,

Bir kadın,

Bir hoca,

Bir müzisyen, 

Her şeyden önemlisi de kendi halinde masum bir insan…

Aybüke Yalçın Hoca’nın, saldırıda aldığı kurşunlarla yaşamını yitirdiğini duyunca üzüntüm daha da katlandı.

Çocuklara, kadınlara sıkılan kurşun, masumiyete sıkılmıştır.

Ne yazık ki masumiyete bir kez daha kurşunlar sıkıldı.   

Üzüntü ve tepkimi sosyal medya hesabımdan “Hiç bir amaç ve gerekçe, Aybüke Hocanın yaşam hakkından, gülüşünden değerli değildir” şeklinde de paylaştım.

Evet, çatışmalı ortamda bir masum insan daha yaşamından oldu.

Bir masum insanın daha umutları ve gülüşleri yarım kaldı.

Gencecik canlar kıymanın hiçbir mantığı ve vicdanı olamaz.

Şiddet, hiçbir sorunun çözümü için araç olamaz.

Öldürmekle, ölmekle hiç kimse amacına ulaşamaz.

Kozlukta yaşanan son ölümlü çatışma, her kesimden tepki aldı.

Silahların ölüm kustuğu bir anda serseri kurşunlar Aybüke Hocaya da isabet edip  yaşamından etti. 

Aybüke Hoca’nın tayini Çorumdan Batman’a çıkmıştı.

Tanımazdım kendisini.

Ancak ismi açıklanır açıklanmaz bana çok yakın, tanıdık bir akrabammış gibi hisse kapıldım.

Fotoğrafını görünce sanki resimdeki kardeşimdi o denli etkilendim, üzüldüm.

Üzülmemek, kahrolmamak elbette elde değil.

Ömrünün baharında bir can daha yitip gitti aramızdan.

Bu anlamsız savaş bir masum insanı daha yaşamından etti.

Oysa daha birçok idealleri vardı.

Yaşamından olmamış olsaydı belki o da benim gibi Pazar akşamı “Hasankeyf Gökyüzü Gözlem Şenliği”ne gidecekti.

Önce yer sofrasında iftarımızı beraber açacaktık.

Sonra da o bize koru şefliği yapacak, türküler söyleyecektik hep beraber.

Her dilden türküleri bir ağızdan kardeşçe.

Yüzümüzü kadim tarihe çevirerek sabaha kadar bildiğimiz ne kadar türkü varsa hepimiz beraber söyleyecektik.

Aybüke Hocanın Hasankeyf’te Gökyüzü Gözlem Şenliğine gitme hakkı elinden alındı diye ben de gidemedim Hasankeyf’e dün akşam.

Çaresiz bir şekilde sadece oturup bu yazıyı yazabildim arkasından.

Acımız çok büyük, yüreğimiz yandı senin için, mekânın cennet olsun Hocam.

Masumiyetin ve türkülerin hiçbir zaman unutulmayacaktır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?