MAZLUMLARIN YAŞAM HAKKI ÜZERİNDE SİYASET YAPMAYIN!

16-05-2018

Filistin toprakları, tüm dinler için kutsal topraklardır.

Bu yüzden bu kutsal topraklar, Dünyanın merkezi konumunda.

Yıllar yılıdır hep Emperyalistlerin işgal planları var bu topraklar üzerinde.

1948’de Siyonist İsrail Devletinin kurulması da bu planın bir parçasıdır.

Emperyalist ülkeler, kolektif bir biçimde Filistin topraklarını işgal ederek dünya barışını tehdit eden bir uydu devlet kurdular.

İsrail Devleti, Ortadoğu Coğrafyasının bir parçası olmaktan ziyade ABD ve Batı Avrupa yapısı, modelinde bir yapıya sahiptir.

Bir fitne ve zülüm merkezi konumundadır.

İsrail denildiğinde savaş, şiddet ve terörün en acımasız yüzü akla geliyor.

Ortadoğu’nun, bu gün kan gölüne dönüşmesinde büyük bir rolü bulunuyor.

Alenen ve gizli bir şekilde yaptıkları katliamların haddi hesabı yoktur.

Bu gün yaptığı bütün katliam ve haksızlıklar yanına kâr kaldı.

Ne kimseyi dinlediği ne de taktığı var.

ABD gibi emperyalist ülkelerden destek ve güç alarak bu emellerini gerçekleştiriyor.

En son olarak ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması da büyük bir provokasyon ve işgal hamlesidir.

Bu kararı protesto eden Filistinlilerin üzerine İsrail Askerleri saydırdı, 100’e yakın Filistinli yaşamını yitirdi, 2 binin üzerinde Filistinli yaralanmıştı.

Bu haydutluğun yaşanmasından sonra mazlum Filistin halkına karşı sosyal medya hesabımdan duruma tepki gösteren bir paylaşımda bulundum.

Bunun üzerinde şahsıma hem yüz yüze hem de mesaj yolu ile ciddi tepki gösterenler oldu. 

Bu tepkiler Filistin Devletini Kürt meselesi ile ilintilenerek yapıldı.

Filistin Devletinin başındakiler kararları ve söylemleri ile yanlış yapmış olabilirler, bunun için İsrail’in zulüm ve işgalini meşru görmek mümkün değildir.

Bu yapılanları görmezden gelenin vicdanından da aklından da şüphe duyarım.

Benim İsrail ve ABD’ye karşı olma,  o ülkede yaşayan halklara karşı olmak değildir.

Birçok ABD ve İsrail vatandaşının da emperyalizm, sömürge ve işgale karşı olduğunu biliyorum.

Benim tepkim, bu iki ülkenin barbar ve dünya barışına düşman rejimlerinedir.

Çünkü meseleye ahlaki, vicdani ve insani olarak bakıyorum.

Söz konusu mazlumlar olunca dini, dili, rengi ne olursa olsun ben yaşamım boyunca onların yanında yer almışımdır.

Bu gün bu zulmü bu katliamları görmezden gelmek, sessiz kalmak, elbette kabul edilebilir değildir.

Sessiz kalanlar kadar bu meseleyi siyasi ranta dönüştürmek de ahlaksızlıktır.

Hele hele seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde siyasilerin bu hassas konu ile ilgili söylemlerine dikkat etmeleri gerekir.

Kimsenin, insanların yaşam hakkı üzerinden şov yapmasına gerek yok.

Herkesin, mazlum Filistin Halkının yıllardır yaşadığı zulme son vermek için ne gerekiyorsa elinden gelen çabayı samimi bir şekilde göstermesi gerekir.

Sadece ülkemizde değil bütün dünyanın, İsrail’e karşı hak ettiği tepki ve dersi verdiğine inanmıyorum.

Her şeyden önce bu tür hassas konularda samimiyet ve ahlaklı davranılmalıdır diye düşünüyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?