Milletvekillerin seçimine bir seneden az bir süre kala adaylık için kulisler başladı.
14 Haziran 2015 Pazar günü yapılacak olan genel seçimler için birçok isim gündeme geliyor.
İsmi Milletvekilliği adaylığı için geçenler adaylık şanslarını artırmak için çabalarken, ismi gündemde olmayanlar ise kendilerini seçim gündemi listesine dahil etmenin yollarını arıyor.
Adaylık için isimlerinin gündemleşmesini isteyenlerin en çok başvurduğu yöntem, basında adının aday adayı olarak geçmesidir.
Kimisi de partililer üzerinden kendisini ön plana çıkarmaya çalışıyor.
Anakara yollarını ise tutan tutana.
Sanmayın ki Ankara’ya gidenler parti genel başkanlarıyla, bakanlarla veya başbakanla görüşüyor.
Belki genel merkezin kapısından bile içeri alınmıyorlar.
Sırf sağda solda “Anakara’ya gittim ve adaylık için görüşmeler yaptım” demek için gidiyorlar.
Aslında Batman’da milletvekilliğini kazanma şansı olan iki partinin de adayları bellidir.
Adaylık için çırpınan bir kesim boşuna enerji sarf ediyor.
Genel seçim tahminlerimizi ve kimlerin aday olabileceğini açıklayacağız.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 9.76 oranında oy alan HDP nin bu kez genel seçimlere bağımsız olarak değil, partileri adına girme ihtimali çok yüksek.
Bir bakıma Batman’daki seçimin sonucu HDP’nin vereceği karara göre şekillenecek.
BDP’nin de çatısı atında yer aldığı HDP seçime girer ve barajı aşarsa, Batman’da BDP 3 milletvekili çıkarabilir, AK Parti1 milletvekili kazanır.
HDP’liler bağımsız olarak seçime katılma kararı alırsa, geçen seçimlerdeki sonuç gibi AK Parti 2, HDP 2 Milletvekili kazanır.
HDP barajı aşamazsa asıl o zaman AK Parti’ye gün doğar ve AK Parti Batman’da 4–0 seçimin galibi olur.
AK Parti ve HDP’nin göstereceği adaylara gelecek olursak;
Batman’da partilerin oy oranıyla birlikte kimlerin aday gösterileceğini tahmin etmek de o kadar zor değil aslında.
Seçimlerden önce bu iki partinin aday belirlemek için gerçekleştireceği temayül yoklaması ve ön seçimler aslında birer hikâye.
Bunlar sırf tabanın itirazlarının tepkisini düşürmek ve güya parti içi demokrasi varmış gibi yapılan oyalama taktikleridir.
AK Parti, belli bir kariyer ve nüfus sahibi olan, Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan’a sadakatini ispatlamış, elit kesimden ve liberal kişileri aday gösterecek.
HDP ise adaylar, öncelikle Önderliğe bağlılığını ispatlamış, parti içerisinde kendisini örgütlemiş, illegal alanda çalışmış veya siyasi olarak cezaevinde yatmış olanlardan seçilecek.
Her iki partide bu kriterle uyup milletvekili olmak için ön plana çıkanlara bakın aslında şimdiden kimin aday olacağı bellidir.
Yani anlayacağınız gelecek genel seçimlerde bizi temsil edecek milletvekilleri isim değiştirse de icraatları ve temsiliyet biçimlerinde bir şey değişmeyecek.
