Batman’da Belediyi de dâhil ettik mi yüzün üzerinde kamu kurum ve kuruluş müdürü bulunmaktadır.
Hepsinin de özenle döşenmiş makam odaları, resmi plakalı araçları ve sekreterleri vardır.
İyi de bir maaşları vardır.
Kamuoyunda koltuk sayesinde ciddi anlamda itibar sahibidirler.
Bu nedenle müdürler koltuklarından olmamak için oldukça gayret gösterirler.
Çoğu, bu koltukta kalabilmek için siyasilerle yakın durur.
Hatta birçok müdüre de şunun bunun adamı diye de tanımlarlar.
En önemlisi de Batmanlı olan ve olmayan şeklinde de kategorize edilirler.
Hali hazırda ve geçmişte Müdürlük görevini yürütmekte olanların çoğu da Batmanlı değil.
Çok az sayıda müdür, aslen Batmanlıdır.
Batmanlı olup olmadığının önemi, en çok da müdürün Batmanlı olmasının birçok avantajının olması açısından önemlidir.
Çünkü bir şehrin sorunlarını, insanlarını o şehirde doğup büyüyen kişi daha iyi bilir.
Her şeyden önemlisi, hemşerilik bilinci ile görevini yapar.
Tabi bu vasıf, görevlerin en iyi şekilde yerine getirilebilmesi için yeterli vasıflar değildir.
Görevin en iyi şekilde yerine getirebilmesi için öncelikle de kamusal çıkarları koruma bilincinin yüksek olması gerekir.
Halka hizmet etmekten mutluluk duyması,
İnsanlara eşit davranması,
Kurumun amacını yerine getirmek için yeteri çaba ve özveride bulunması,
Dürüst, nezaketli, güvenilir ve saygın olması,
Çıkar ilişkilerinden uzak durması,
Görevini hiçbir şekilde kötüye kullanmaması,
Kamu malları ve kaynaklarını kendi malıymış gibi görmesi,
İsraf ve savurganlıktan kaçınması,
Görevinde şeffaf davranması,
Etkin bir şekilde ve sonuç odaklı hizmet etmesi,
Hizmet kalitesini yükselterek vatandaşların taleplerine makul süre içerisinde cevap olması,
Her idarecinin, görevinde bunlara dikkat etmesi gerekmektedir.
Elbette hem Batmanlı hem de liyakat sahibi olmasına eyvallah.
Ancak Batmanlı olup görevini yapmıyorsa o zaman tek başına Batmanlı olması bir şey ifade etmez tabi ki.
Etmemelidir de.
Her şeyden önce idarecinin hizmet ederken performansının nasıl olduğu önemlidir.
Batmanlı olup da oturduğu koltuğu dolduramıyorsa şayet o kişi bir dakika bile o görevde kalmaması gerekir.
Batmanlı değilse ve bir Batmanlı idareciden daha çok işinin hakkını veriyorsa o idareci en hakiki Batmanlıdır demek ki.
Yani sözün özü, bir idarecinin Batmanlı olup olmamasından ziyade yaptıklarına daha çok bakmak lazım.
Batmanlı olan müdürler de sadece “ben Batmanlıyım görevi en iyi ben yaparım” mazeretinin arkasına sığınmamaları gerekir,
