MUHAMMED-İ SEVDA İÇİN ORTAKLAŞIN BARİ!

17-04-2016

Peygamberim Hz. Muhammed  (s.a.v) için her sene tertiplenen Kutlu Doğum Haftası bu sene de birçok farklı koldan değişik etkinliklerle kutlanıyor.

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1989 yılında başlatılarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da desteklenerek Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) için her Sene Kutlu Doğum Haftası çerçevesinde kutlamalar yapılıyor.

Bütün İslam Ülkeleri arasında sadece Türkiye de her yıl 14–20 Nisan tarihleri arasında kutlanması ve Türkiye'de resmiyet kazandırılarak her yıl farklı etkinliklerle miladi takvime göre kutlama yapılması kafa karışıklığına neden olsa da kutlamalar büyük ilgi görüyor.

Kafa karışıklığı yaratmanın nedeni ise Hz. Muhammed’in İslam âlemi tarafında kabul gören doğum gününün her sene İslam coğrafyasında Mevlit Kandili olarak kutlanıyor olmasıdır.

O da hicri takvim olduğu için her sene 10 gün geriye kaydığında gün ve hafta da dolayısı ile her yıl değişmektedir.

Ayrıca İslam ile ilgili hiçbir dini gün, miladi takvimine göre sabitli değildir.

Bir de Kutlu Doğum Haftasının 12 Eylül rejimi sonrasında Fethullah Gülen cemaati tarafından ortaya atıldığına, sonrasında da başta Diyanet, diğer cemaatler ve İslami sivil toplum örgütleri tarafından sahiplendiğine dair görüşler de var. 

Ancak her şeye rağmen şu anda Türkiye de Mübarek Ramazan Ayı ve her iki dini bayramdan sonra İslam dini açısından Kutlu Doğum önemli haftalardan biri haline gelmiş.

Diyanet, Belediyeler, Cemaatler, Dernekler birçok farklı oluşumlar Kutlu Doğum Haftası münasebeti ile 14–20 Nisan tarihleri arasında Hz Muhammet’i anmak için adeta seferber oluyor.  

Bu etkinlikler içerisinde özelikle beş seneden bu yana Peygamber Sevdalıları Platformunun Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği anma programları büyük ilgi görüyor.

Diyanet ve diğer kurumlar genelde salon etkinlikleri düzenlerken Peygamber Sevdalıları Platformu köylerde, kasabalarda ve şehirlerde Kutlu Doğum Haftası etkinliklerini açık alanlarda düzenliyor.

Ayrıca, hafta dolayısı ile salâvat getirmeler, şiir ve öykü yarışmaları, sergiler, şiir dinletileri, konferanslar, sohbetler, ilahi konserleri gibi birçok etkinlik düzenlenmektedir.

Kurum, cemaat ve sivil toplum örgütlerinin etkinlikleri bazen çakışabiliyor da.

Çünkü başta devletin din işlerine bakan Diyanet İşleri hafta ile ilgili program ve etkinliklerinde diğer kurum ve STK’larla ortaklaşmıyor.

Yani Diyanet maalesef bütünleştirici, birleştirici olabilecek güveni vermiyor olacak ki Kutlu Doğum kutlamalarında karışıklık ve dağınıklık söz konusu olmaktadır. 

Sonrasında da diğer cemaatler ve STK’lar da kendilerince haklı sebepler ortaya atarak ortaklaşmıyor.

Anlayacağınız kutsal paydalarda, Muhammed’i sevda söz konusu olduğunda bile Müslümanlar arasında bir ortaklaşma genel anlamda sağlanamıyor.

İşte işin en trajedik yanı ve ülkemizde mevcut sorunların temelinde yatan asıl sebep de budur zaten.

Oysa İslam dini tüm Müslümanlara kardeşliği, birliği ve dayanışmayı emreder.

Peki, Muhammedi sevdayı anmada, anlatmada bile birlikte hareket edilemiyorsa hangi amaçla birlik olunabilinir?

Muhammedi sevdayı omuz omuza ve gönül gönüle kutlanamıyorsa hangi ortak payda da buluşabilinir ki?

Her şeyi bir tarafa bırakıp insanların görüşüne, niyetlerine, geçmişine takılmama gerekir.

Kim ki Muhammedi Mustafa’yı yüceltecek, bu uğurda hizmet edecekse onu desteklemek, onunla ortaklaşmak gerekir.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?