Batman’ı diğer kentlerden ayıran birçok farklılık var.
Her bakımdan diğer kentlerden özgün bir yapıya sahip.
Özelikleri farklılıkları saymakla bitmez.
Özeliklerini saymaya başlarsak Batman’a tam olarak kent denip denilmeyeceği de tartışma konusu olur.
Çünkü nüfus oranı ve yönetişim mekanizması hariç diğer özelliklerden mahrum bir kent.
Böyle bir kentte yaptığımız gazetecilik ise sıradan bir gazetecilik değildir.
Normalde gazeteciliğin görevi kamuoyunu yaşanan gelişmeler ile ilgili objektif bir şekilde bilgilendirecek haber ve yorumlar yazmaktır.
Ama biz anormal bir kentte yaşadığımız için mesleğimizin tanımı da, görev alanı da değişebiliyor.
Hani işsiz adama sorarlar ya “ne iş yaparsın adam?”
Adam da cevap olarak “ne olursa yaparım” der ya.
Bizim gazeteciliğimiz de biraz böyle.
Biz sadece yaşanan gelişmelerle ilgili kamuoyunu haberdar etmiyoruz, bunun dışında da farklı şeyler yapıyoruz.
Kim haksızlığa uğrarsa, sıkıntıya düşerse, başı belaya girerse ilk aradığı kişi genelde biz oluyoruz.
Yani insanlar ne zaman dara düşse bizi arıyorlar.
Bu yüzden mesleğimizden ziyade her iş ve işlemle uğraşıyoruz.
Bize intikal sorun her ne olursa olsun;
Bilmiyoruz,
Bizi ilgilendirmez,
Uğraşamayız,
Deme gibi bir şansımız yok.
Çünkü sadece haberci kimliğimiz değil, insan olma özeliğimiz daha ön planda bizim için.
Batman Sonsöz Gazetesi yazar, çizer ve habercileri olarak bu özelliğimizle de gurur duyuyoruz.
En son yine haberciliğimizi bir tarafa bırakıp insani yönümüzün tavan yaptığı bir haberden size söz etmek istiyorum.
Çamlıca Mahallesi’nde 1’i engelli 6 çocuğu ile derme çatma, yerde yaşam mücadelesi veren Anne Süslü Şut için mahalleli çalmadık kapı bırakmamıştı, ancak hiç kimse sorununu çözememişti.
Sorun bize intikal ettikten sonra hemen harekete geçtik.
Muhabirlerimiz bize bildirilen adrese gidip bilgiler toplayıp çekimlerini yaptı.
Haber dönüşü gözlemlerini anlatırken çok etkilendik.
Evde 7 nüfus, aç ve açıktaymış.
Tavandan akan sular evin zemininde su birikintisine neden olmuş.
Dondurucu soğukta yerde bir kilim bile yokmuş.
Anne ve çocuklarının çaresizliğini Cumartesi günü gazetemizde manşet haber olarak verdik.
Aynı gün onlarca hayırsever temel gıda ve giyim malzemesi yardımında bulundu.
Ancak günü birlik yardımlarda zor durumdaki ailenin sorunu çözülemeyeceğini bildiğimiz için ailenin öncelikli ihtiyacının ev olduğunu düşünen Gazetemiz Sonsöz, Şut Ailesi için yardım kampanyası başlatma kararı aldık.
Adının açıklanmasını istemeyen hayırsever esnaf, işadamı ve her meslekten insan, yardım taahhüdünde bulundu.
Başka bir hayırsever ise mağdurların kaldığı evin damının akmaması için evin damına su yalıtım sistemini monte etmeye başladı.
Geçici olarak şimdilik hayırseverlerin katkıları ile kısmen mağdur ailenin sorunları çözüldü.
Ancak bu yoksul ve yetim çocuklara bir gelecek kurmak gerekir ve her şeyden önce başlarını koyabileceği bir eve ihtiyaçları var.
Bunun için de 100 bin TL’lik bir paraya ihtiyaç var.
Başta hayırsever işadamlarına ve sivil toplum kurumlarına çağrımızdır; Batman sonsöz Gazetesi olarak biz de sadece haber boyutu ile değil ev yapımı için maddi katkıda bulunacağız.
Ancak tek başımıza bizim bu işe girişmemiz mümkün değil.
Önerimiz bir gönüllülerden bir komisyonun oluşturulması ve bankada bir ortak hesap oluşturulup bu ortak hesaba bağışların yapılması ve komisyon marifeti ile şeffaf ve hesap verebilirlik sistemi ile yoksul aileye bir evin inşa edilmesidir.
Hayırseverlere çağrımız, gelin bu yoksul aileyi yaşadıkları bu zor koşullardan kurtaralım ve kendilerini güvencede his edebilecekleri bir ev inşa eldim.
İnanıyoruz çok değil 10 hayırsever bir araya gelse bu işin üstesinden geliriz.
