NEYİNİZ EKSİKTİ EY HASANKEYFLİLER?

19-04-2020

Son iki yılı saymazsam tam 30 yıl Hasankeyf’i yaşatmak için mücadele ettim.
Son iki yılda da mücadele etme koşulları ortadan katlığından ve artık umudumu yitirdiğimden dolayı pasif kaldım.  
Hasankeyf’i yaşatma mücadelesinde hiçbir gizli ajandası ve hesabı olmayan bir avuç gönüllü olarak çok çaba sarf ettik.
Bu günlerde ne kadar haklı ve kutsal bir mücadele olduğu daha çok anlaşılan çabamıza başta Hasankeyflileri katmaya bir türlü ikna edemedik.
Her seferinde bizimle ortaklaşmak ve birlikte mücadele etmemek için bahaneler buldular.
Yani bize karşı mesafeli durdular.
Birde bununla da yetinmediler.
Bizi ihbar ettiler, bir yerlerden güç bulduklarında bize saldırmaya çalıştılar.
Hiç unutmamam;
Bir gün ailemle gittiğim Hasankeyf’te aracımı Has Bahçeye doğru giden sokak kenarına çarşıdan bir şeyler almak için park etmiştim. 
Köşedeki Motel sahibi ve çalışanları bunu bahane ederek bana saldırmıştı.
Her etkinliğimizde Hasankeyf’e gelen heyetlere eşlik ettiğimizde mutlaka bir tatsızlık yaşıyorduk.
İki elin parmak sayısı kadar kişi bizi anlıyor ve destekliyordu.
Onlardan bir kısmı, zaman içerisinde siyasi çıkarlar ve barajdan gelecek kamulaştırma parası nedeni ile bizi yarı yolda bıraktı.
Melül ve çaresiz Dicle’ye ve talihsiz Hasankeyf’e bakmaya yüreğim elvermediğinden, çabalarımız sonuçsuz kaldığından dolayı bakacak yüz bulamayıp 2 yıldır gidip görmedim.
Doğrusunu ne durumdalar, ne yapıyorlar pek de merak etmiyorum kendilerini.
Hasankeyf’e geçmişte sahip çıkanların önünde eğiliyor ve her türlü dayanışmaya hazır olduğumu burada belirttikten sonra, geriye kalanların her ne sıkıntı ve zorluk yaşıyorlarsa müstahak olduklarını söylemeden de geçemeyeceğim.

Bizi bir türlü anlamayan, anlamak istemeyen Hasankeyflilerin ekonomik, sosyal ve moral açısından iyi haberler gelmiyor.
Çok pişman ve çaresiz oldukları, kendilerini kandırılmış olarak his ettikleri duyumlarını alıyorum.
Hasankeyfli esnaf İmran Saruhan bir şiirle olup bitenleri dillendirmeye çalışmış.
Saruhan’ın “Neyimiz Eksikti” başlıklı şiiri Hasankeyf’te yitirilen değerleri çok iyi anlatmaya yetiyor.
“Neyiniz eksikti ey Hasankeyfliler neyiniz?”
Bakın İmran Saruhan ne güzel anlatıyor aslında eskiden hiçbir şeyinizin eksik olmadığını ve bu gün onlardan hiç bir eser kalmadığını.  

 NEYİMİZ EKSİKTİ!
Her şeyimiz tamamdı
Sanki eksiğimiz ne vardı
Be iki gözüm!
Hasankeyf baba, Dicle anaydı
Taştan evlerimiz
Çamurdan tandırımız
Sevgiyle çarpan 
Yüreklerimiz vardı
Nice medeniyetlerden
Binlerce tarihi eser
Farklı Diller dinler 
Ve kültürlerimiz vardı
Neyimiz eksikti be üstadım
45mt kareye sığan duygularımız
İçine tandır ekmeği doğradığımız 
Ekşi ayranımız
Mehiremiz,lebeniyemiz vardı
Mis kokan domatesin yanında 
Terruzimiz pivazımız vardı
Antik çağdan kalma 
klimalı mağarımız 
kuş bakışı kalemiz vardı
Hersene bizi ziyarete gelen
Leylek babamız
Akşam üzeri resital veren
Hajhajoklarımız seranat veren
Kuşlarımız gözleri kamaştıran
Gelinciklerimiz pırpızeklerimiz
Güllerimiz lalelerimiz nergislerimiz vardı
Söylesene usta neyimiz eksikti
Onurumuz gururumuz ve itibarımız vardı
Ta afrikadan amerikan asyadan 
Dünyanın heryerinden
Misafirlerimiz vardı
Onları sevgiyle ağarladığımız
Yol geçen hanımız
Ve çardaklarımız vardı
Saygıyla baktığımız büyüklerimiz
Sevgiyle izlediğimiz miniklerimiz vardı
Özlemle hasretle andığımız
Ceddimiz ve türbelerimiz vardı
Ziyaret ve mesire yerlerimiz 
Vardı değilmi abicim..!
Şimdi geriye ne kaldı usta
Sadece koca bir "HİÇ"

İMRAN SARUHAN

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?