Hırsızlığın, özel bir yetenek, beceri ve meslek olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Hırsızlık sadece para çalmak değildir.
Hak gaspı da, emek ve fikir çalmak da bir hırsızlıktır.
Kendimi bildim bileli hiç kimseden ve hiçbir kurumdan bir şey çalmadım.
Yetenek ve beceri olarak görülmeye başlansa da ne bu tür bir becerim oldu ne de bunu yapanlarla arkadaşlığım…
Ama geçen senenin Ekim Ayında bir dost meclisinde Eski Devlet Hastanesi Başhekimi Doktor Ahmet Yıldız sayesinde tanıştığımız Şebnem Aktolga’yı da ikna ederek bir hırsızlık yaptık.
Hırsızlık yapanların eylemleri sonrasında nasıl bir mutluluk duyduklarını bilemiyorum ama ilk hırsızlık deneyimimden sonra acayip bir mutluluk hissettim.
Dr. Ahmet Yıldız ile birlikte çaldığımız Uluslararası Çocuk Diyarı Film Festivali, Batman’da 28 Kasım–1 Aralık tarihleri arasında Batmanda gerçekleşti.
Şebnem Hanım soğuk bir Ankara akşamında bize 2019 yılı içerisinde Ankara ve Diyarbakır’da 3. Uluslararası Çocuk Diyarı Film Festivali’ni gerçekleştireceklerini söylediğinde biz festivali Batman’a da taşımalarını istemiştik.
Planlamanın daha önce iki şehirle sınırlı kalacağını söyleyince biz de ısrarla bu festivali Batman’da gerçekleştirmesi önerisinde bulunduk.
Gerekçe olarak da sosyal ve kültürel etkinlikler açısından Batman’ın çok aç olduğunu ve bu renkli etkinliği Batman’a taşımanın daha anlamlı olacağını söyledik.
Zor da olsa Şebnem Hanım’ı ikna ettik.
Çocukların öz duyularını yitirmeden bir yaşam sunmayı,
Çocukların yaratıcılıklarını açığa çıkarmayı,
İklim krizine dikkat çekmek için çocuklarla farkındalık yaratmayı,
Çocukların ayrı ve cıvıl cıvıl bir dünyasının olduğunu büyüklere anımsatmayı,
Çocukların yetki ve söz sahibi olduklarını daha görünür kılmayı,
Ayırt etmeksizin bütün çocukların aynı filmi izleyebileceği,
Üreterek öz güvenlerini arttırabilecekleri ve film yapabilecekleri,
Sanat ve kültür için buluşmayı sağlayan bir festivali kazandırdık Batman’a.
Bu masumane hırsızlıkla adresini bir şehirden bir şehre taşıdığımız festivalin hem Ankara hem de Batman’daki açılışına katıldım.
Festivale başta Batman Belediyesi olmak üzere, Batman Barosu, Batman Kültür Sanat Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve birçok gönüllü destek verdi.
Ama ne yazık ki büyük emek ve özveri ile hazırlanan festivalin ne önemini anlayabildik ne de çocuklarımız için fırsata dönüştürebildik.
Bu büyük ve önemli organizasyona hak ettiği misyonu vermek yerine, sıradan bir etkinlikle geçiştirdik.
Ücretsiz olarak sunulun film gösterileri, konserler, beceri atölyeleri, sanatsal yaratıcılık fırsatından Batmanlı çocuklar yeteri kadar faydalanmadı.
Bu festivalin Batman’da gerçekleşmesine ön ayak olurken şahsen ne benim ne de Dr. Ahmet Yıldız’ın bir beklentisi yoktu.
Amacımız ve hayalimiz, sanat ve kültürden yeteri kadar nasiplenmeyen çocuklara bir fırsat yaratmaktı.
Etkinliklerin yapıldığı salonların gençlerle, çocuklarla dolacağını düşünmüştük.
Ancak bu işin Batman boyutundaki sorumlularının anlaşılmaz tutumları nedeni ile bu gerçekleşmedi.
Bu durum karşısında en çok neye üzüldüm biliyor musunuz?
Birincisi sağlık sorunlarına rağmen aylardır gece gündüz demeden koşuşturan Şebnem Hocanın emeğinin hak ettiği karşılığı bulamaması,
İkincisi ise sanat ve kültürel etkinliğe susamış Batmanlı Çocukların bu fırsattan istifade etmemiş olmalarına.
Bütün bu olumsuzluklardan sonra, hakkını vermediğimiz bu festivali Diyarbakır’dan çalıp Batman’a taşıdığıma da pişman ettiler beni.
O yüzden hayatında ilk kez adı bir hırsızlığa bulaşmış biri olarak üzüldüm.
Keşke tersi bir durum olsaydı da üzülmek yerine şehrim ve kurumları ile gururlansaydım bu gün.
