ÖĞRENCİLERİN SİYASET MAĞDURİYETİ

05-05-2015

Malumunuz seçim öncesi rüzgarları Türkiye’nin her karışında esiyor bu aralar.

Başından sonuna yalan, riyakarlık, hırsızlık, koltuk sevdası kokan siyaset.

Seçimden önce halkın ümüğünü sıkanlar seçim zamanı süt dökmüş kediye dönüyorlar. Lokallerde bir bardak çaya kendini satan insanlar.

Siyaset üzerine söylenecek çok lafım var da klavyemin tuşlarını eskitecek kadar değersiz siyasetçilere zaman ayırmaya tenezzül dahi etmiyorum.

Kimi oy derdine düşüp dini alet eder kimi de o güne kadar sahip çıkılmamış bir dışlanmışı himaye etmeye çalışıyor.

Sahi aynada yüzünüze bakacak kadar yüzünüz var mı? 

Gelgelelim asıl meseleye.

Yahu yalanlarınızı ve ikiyüzlülüğünüzü ifşa edecek başka bir yer bulamıyor musunuz?

Çarşı merkezinde yalan minibüsleri bas bas yalanları sıralıyor.

Be akılsızlar birazcık aklınız olsa aracınızın geçtiği güzergâhlar üzerinde dershane ya da okulların olduğunu anlar ona göre hareket edersiniz. 

Öğrenci dersi mi dinleyecek yoksa senin kokuşmuş yalanlarını mı?

Bu isteğimi rica ile dile getirmek isterdim ama rica medeni insanlara yapılır size değil.

KPSS ve LYS’ye hazırlanan binlerce insanın emeği hiçe sayılıyor.

Ondan sonra demokrasi çığırtkanlığı yapılıyor.

Bu öğrenciler emek harcayıp geleceğini kurtarmaya çalışırken kimse bunu görmezden gelemez ve kimsenin haddine değil. 

Siyasetçilere iki kavram üzerinden siyaseti anlatarak yazımı noktalamak istiyorum.

Özgürlük: Bireyin başkasının özgürlüğüne müdahale etmeden eylemde bulunmasıdır.

Cehl-i mürekkep: Bildiği ile amel etmeyen insanlardır.

Sizler de aslında bunu biliyorsunuz ancak işinize gelmediği için uygulamıyorsunuz.

Bilmem anlatabildim mi?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?