OKUL ETRAFINDAKİ ÇETELERİN ŞİDDETİNİ GÖRDÜM

08-12-2018

Hiç hesapta olmayan bir saatte bir anda 5 Aralık 2018 tarihinde saat 12.30’da kendimi Fatih Ortaokulu’nun kapısında buldum.

İnanın tam olarak o saatte neden orada olduğumu ben de biliyordum.

Ortaokul ve İlkokuldan öğrenciler, o sıra dağılmaya başlamıştı.

Okula yeni gelenler vardı, gidenler vardı.

Hani derler ya ortam ana baba günüydü.

İşte tam da böyle bir manzara vardı.

İlk anda birçok velinin, öğrencisini okula bıraktığı veya okul çıkışında elinden tutup götürdüğü dikkatimi çekti.

Anne babalarının elini tutan öğrenciler, kendini güvende hissediyor gibi sevinçliydiler.

Diğer öğrenciler ise panik ve tedirginlik içinde okulun bahçesine kendilerini yetiştirmeye çalışıyor, okuldan gidenler de biran önce eve varma telaşındaydı.

Bu durum dikkatimi çok çekmiş ve sebebini merak etmiştim ki bir anda ortalık savaş alanına döndü.

Sonra bir anda etraf adeta savaş alanına döndü.

Bağrışmalar, kaçışmalar ve orantısız bir şiddet…

Bu manzara karşısında şok oldum.

10-15 kişilik serseri bir grup, bir anda bir gariban öğrenciye saldırmaya başladı.

Öyle bir vuruyorlar ki sanırsın aralarında kan davası var.

Şiddete maruz kalan çocuk, kendini korumak için başını ellerinin arasına almış ve kendini duvara yaslamıştı.

Dakikalarca bu hengâme, gözlerimin önünde sürdü.

Bu manzara karşısında dondum kaldım adeta, o anda ne basın kimliğimle bir görüntü alabildim ne de zamanında şiddet uygulayanlara müdahale edebildim.

Allah’tan kum torbası gibi tekme, yumruk ve sert cisimlere maruz kalan o zavallı çocuğun imdadına öğretmenler yetişti.

Öğretmenlere de bu çeteler başta saldırmaya başladı ancak öğretmenlerin sayısının artması ile kaçışmaya başladılar.

Öğretmenler bir anda öğrencilerini çetelerden korumaya çalışıyor, bir taraftan da “ulan yeter bu zulmünüz” diye bağırıp çete mensuplarını kovalıyorlardı.

Çünkü haklı olarak öğretmenlerin de sabrı tükenmişti.

Okulda çocukların eğitim ve öğreniminden sorumlu öğretmenler, güvenlik açığına kendileri el atmak zorunda kalmıştı.

Sokak aralarında caddelerde de çeteler ve öğretmenler arasında dakikalarca kovalamacalar yaşandı.

Öğrenciler ve veliler de bu sırada can havali ile kaçışmaya başladı.

Ortalık biraz sakinleştikten sonra har tarafı yara bere içinde kalan öğrencinin yanına gittim.

Konuşmak istedim.

Saldırıyı gerçekleştirenlerin kimler olduğunu ve niye şiddet uyguladıklarını anlamaya çalıştım.

Ancak şoktaki öğrenci hiç konuşmadı.

Etraftaki öğrenci ve ailelerden öğrendiğim kadarı ile bu çeteler, her okul civarında öğrencileri huzursuz ediyorlarmış.

Bu çeteler kimi öğrencileri haraca bağlamışlar.

Haraç vermeyen veya onların emrine girmeyeni korkutarak tehdit edip,  şiddet uyguluyorlarmış.

Bu durum öğrencileri ruh sağlığını dolayısı ile eğitimlerinin aksamasına da neden oluyor.

Tabi öğretmenleri ve aileleri de huzursuz ediyor.

Bu sorun sadece Fatih Ortaokulu’nun civarında yaşanmıyor, hemen hemen şehrimizdeki her okulun ortak sorunu.

Sadece çeteler değil, uyuşturucu madde satanlarda okul etrafını çembere almışlar.

Evet, şahit olduğum kadarı ile gerçekten öğrenciler büyük bir tehlike ile karşı karşıyalar.

Bu tehlike çemberi, ne yazık ki eğitimi de gölgelemektedir.

Tüm okulların çevreleri geniş bir şekilde mobese kameraları veya devriye polis ekipleri ile mi korunur ne tür bir çözüm bulunur bilmem ama gerçekten biran önce okulların etrafındaki tehlike ortadan kaldırılması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?