OKULLARDA AİDAT VE BAĞIŞ MEVZUSU?

15-09-2019

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının eğitim ve öğretim ile ilgili maddesinde eğitimin devlet okullarında parasız olduğu söylenir.

İlgili maddeyi aynen aktarıyorum;

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet Okullarında parasızdır”

Tabi sadece anayasada değil, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığının onlarca talimat ve genelgesi de var.

Anayasanın ilgili maddesi ve MEB talimat ve genelgelerinde;

“Hiçbir şekilde ve hiçbir gerekçe ile Devlet Okullarında okuyacak olanlardan para alınmayacaktır” denilmektedir.

Buna rağmen aidat ve bağış almak, başta Anayasaya aykırı davranmaktan ötürü suçtur.

Peki, gerçekten de eğitim parasız mı?

Direk olarak eğitim parası alınmasa da bağış, aidat, ihtiyaç adı altında para alındığı bir gerçektir.

Okullar açılır açılmaz öğrencilerin ilk kaydı esnasında para veya fotokopi kâğıdı ve sonra satılacak kırtasiye malzemeleri talep edilir.

İhtiyaç fazlaları ise sonra kırtasiyelerde paraya dönüştürülür.

Yıllık aidat ise her öğrenciden alınır.

Kardeş indirimi dışında hiçbir seçenek de yok aidatta.

Yani herkes mecburi ödemek zorunda.

Aidatlar okuldan okula değişebiliyor.

En düşüğü yıllık 50 liradır.

Öğrencilerden toplanan paralar ise genelde okul yönetimlerine yakın okul aile birlikleri tarafından dönem içerisinde ihtiyaca göre harcanır.

Alınan bağışılar ve aidatlar, okul idarelerine göre zorunluluktandır.

Okulun başta temizlik malzemeleri ve diğer ihtiyaçları, MEB tarafından karşılanmadığı için çözümü böyle buluyorlar.

Yani MEB “başınızın çaresine bakın” deyince onlar da en makul yöntem olarak bağış ve aidat adı altında para topluyorlar.

Okul idareleri her ne kadar MEB’in ihtiyaçlarını karşılamadığı için para toplamak zorunda kaldıklarını söylemezlerse de en önemli gerekçeleri budur.

Yanlış bir yöntem olmasına rağmen okul idarelerine başka bir seçenek bırakılmıyor bir nevi.

Okullarda temizlik görevlisi yok.

Temizlik ve kırtasiye malzemeleri yok.

Bilgisayar malzemesi yok.

Kalorifer ateşçisi yok.

Bir de yıl içerisinde öngörülmeyen okulun birçok ihtiyacını da buna eklerseniz ortaya ciddi bir bütçe çıkmaktadır.

Gerçi her sene öğretmenlere, öğretim yılına hazırlık ödeneği adı altında bir ücret ödeniyor, ancak bu para nasıl değerlendiriliyor bilinmez.

Aslında bu ödenek öğretmenler yerine aynı amaç için okul idareleri ve okul aile birliklerine ödenirse aidat ve bağışa belki gerek kalmaz.

Aidat ve bağış, her okul döneminde sorun olarak önümüze çıkıyor.

Özellikle maddi sıkıntı yaşayan veliler bu durumdan şikâyetçi.

Eminim ki birçok okul idarecisi de adı para toplamakla anıldığı rahatsızdır, ancak MEB de illerdeki temsilcileri Milli Eğitim Müdürleri de oralı değil?

Sayın MEB yetkilileri, bu yazdıklarımda yalan ve yanlış varsa lütfen düzeltin, değilse bu soruna bir an önce bir çözüm yolu bulun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?