OKULLARDA BAĞIŞ VE AİDAT ZORUNLU DEĞİL, ANCAK MECBURİ!

10-09-2018

2018–2019 eğitim-öğretim yılı öncesi okulların hazırlık süreçlerini tamamlamaları ile ilgili bu köşemde kendimce önemli bulduklarımı sıralamıştım.

Okullarda her sene tekrar eden sorunlara tek tek dikkat çekmiştim.

Bu uyarı ve taleplerime yönelik yetkililerden hiçbir cevap gelmediği için doğrusu ne kadar dikkate alındığını bilemiyorum.

Ama geçen hafta okulların durumu ile ilgili son derece önemli bulduğum bir gelişme yaşandı.

Vali Ahmet Deniz, Milli Eğitim Müdürlüğü Yöneticileriyle bir araya gelerek, yapılan hazırlıklar hakkında bilgi alıp, uyarılarda bulundu.

Milli Eğitim Müdürlüğündeki toplantıya Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, Müdür Yardımcıları ile Şube Müdürleri katıldı.

Toplantıda Vali Deniz, öncelikle eğitimde başarının arttırılması için tüm paydaşların işbirliği içerisinde çalışmasını istedi.

Bu toplantı sayesinde meğerse ilimizde sürdürülen kampanyalardan da haberdar olduk.   Çocuğumu Seviyorum Anaokuluna Gönderiyorum Projesi,

Batman Her Yede Okuyor Projesi,

Z-Kütüphanelerinin açılması,

Okur-Yazar Buluşmaları gibi projeler yürütülüyormuş şehrimizde.

Bu projelerden sadece Batman Her Yerde Okuyor Projesini duydum şimdiye kadar.

Vali Ahmet Deniz ve Eşi Olcay Hanım, bu projenin üzerinde titizlikle durdukları ve öncülük ettikleri için etki ve sonuçlarını gördük. 

Toplantının diğer önemli bir konusu olarak, eğitimde liseler için bu sene başlatılan yeni uygulama “Adrese Dayalı Kayıt” sistemi üzerinde de duruldu. 

Bu konuda hiçbir tavizin verilmemesi istendi.

Taşımalı eğitim ve okullarda öğrencilere verilen yemeklere, okul servislerine, okulların güvenlik tedbirlerine dikkat edilmesini isteyen Vali Deniz, okul içi ve çevrelerinde çocukların eğitim hayatını olumsuz etkileyecek her türlü tehlikeye karşı gerekli önlemlerin alınması konusunda yetkililere talimat verdi.

Toplantının içeriği ile ilgili Valilik Web Sitesinde yer alan bilgilere göre;

Eğitim kurumlarının karşı karşıya olduğu birçok sorunun bulunduğuna değiniliyor.

Acaba toplantıda “Okullar Açılmadan” başlıklı yazımda dikkat çektiğim bazı sorunlar da konuşuldu mu?

Gereksiz olduğuna inandığım ve bir sürü para harcanan okulların hafta sonu kursları, Okulların müstahdem sorunu,

Okulların bakım, onarım ve genel temizlik konuları da masaya yatırıldı mı?

Bilemem tabi.

Yazım yayınlandıktan sonra okurlarımdan okullar ile ilgili gelen bazı öneriler de oldu.

Mesela, her sene zorunlu değildir denilen ama mecburi olan kayıt parası,

Okul etraflarındaki çeteleşme ve uyuşturucu maddeleri satışı,

Suriyeli mülteci çocukların durumu,

Kantinlerde satılan gıdaların fiyat ve ürün kalitesi sorunları, toplantıda ele alındı mı acaba?

Bu sene gerekli puanı alamayan ve hiçbir liseye ye yerleşemeyen, açıkta kalan çocukların durumu da ayır bir tartışma konusu tabi.

Kaç kişi açıkta kaldı, akıbetleri ne olacak bu gençlerin?

Gerçekten bu da önemli bir sorun.

Konu eğitim olunca her bir sorun, kendi çapında elbette çok önemlidir.

Ama bir sorun var ki her okul başlangıcında, veli ve okul idarecilerini karşı karşıya getiriyor.

Yazımın başlığında da değindiğim gibi, kayıt esnasında istenen para mevzusunu biraz açmak istiyorum;

Bakanlıkça yasaklanmasına rağmen ne yazık ki hala birçok okulda bağış adı altında veli ve öğrencilerden kayıt parası alınmaktadır.

Okulların özelikle temizlik, kırtasiye ve onarım ile ilgili ihtiyaçlarının karşılanması için Milli Eğitim Müdürlüğünce yeteri ödenek sağlanmadığından olacak ki kayıt işlemi esnasında okul idareleri, bağış adı altında kayıt parası topluyor.

İnanmayan varsa okul aile birliklerinin bankalardaki hesaplarından bir ekstre istesin.

Okul idaresi ve veliyi karşı karşıya getiren diğer bir para mevzusu da aidat adı altında alınan para.

Okullarda para toplama işi, başka bir işlev görmeyen Okul Aile Birliklerince gerçekleştiriliyor.

Tabi aidat tutarı ve sayısı, okuldan okula değişiyor.

Elbette istisnalar hariç, paralar okul ihtiyaçları için kullanılıyor.

Ve okul idarecilerinin imkânsızlıklar ile ilgili yakarışlarını dinleyince, zorunlu olmazsa da mecburiyetten bu parayı topladıklarına insan inanıyor.

Bir bakıma bağış ve aidat meselesi sorunu, okul idarelerinin sadece keyfiyetinden değil, biraz da mecburiyetinden kaynaklanıyor.

Bakanlık ve Mille Eğitim Müdürlükleri, okul ihtiyaçlarının karşılanması için yeteri kadar ödenek ve personel vermediğinden, okul idareleri de maddi kaynak yaratma konusunda kendince yol ve yöntemler buluyorlar.

Ama gerekçe ne olursa olsun, veli, öğrenci ve okul idaresi arasındaki para mevzularına köklü bir çözüm bulunması gerekiyor.

Ha illa da öğrencinin maddi katkısı gerekiyorsa, bunun yasallaştırıp meşru bir hale getirilmesi gerekir.

“Bağış yasak” deyip, “mecburiyet” adı altında bağış alınması, büyük bir çelişkidir.

Bu çelişki ve curcuna bir an önce ortadan kaldırılmalıdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?