ORGAN BAĞIŞININ, İSLAM’DAKİ YERİ

14-11-2018

İnsanoğlu ancak hastalandığında sağlığının önemini biliyor.

Sağlığımızı etkileyen, doğru ve yeteri beslenmeye, temiz bir çevrede yaşamaya dikkat etmiyoruz.

En önemlisi de sorumsuzca savurganlığımız ve aşırı tüketim nedeni ile doğamızı kirletiyoruz.

Öyle ki içtiğimiz suyun, solduğumuz havanın kalitesini bile bozduk.

Dünyamızı neredeyse yaşanmaz kıldık.

Oysa inancımız gereği kirletmememiz gerekir.

Dinin bize öğrettiği gibi, yeryüzünü ve gökyüzünü ibadet edecek yerlermiş gibi kirletmemektir.

Ama ne yazık ki durum hiç de öyle değil.

Kirletilmedik yer kalmadı.

Oluşan kirlilik, sağlığımızı ciddi manada tehdit ediyor.

Diyanet de bu tehlikeyi his etmiş olacak ki geçtiğimiz Cuma günü Türkiye geneli hutbelerin konusu, Sağlığımız ve Organ Bağışıydı.

Camilerde vaizler, temizlik ve sağlık konusuna değindi.

Hazreti Muhammed'in  “Sizden kim huzuru yerinde, bedeni sağlıklı ve günlük yiyeceği de yanında olarak güne başlarsa, sanki dünyalar ona bağışlanmış gibidir” sözleri ile hutbeye başlandı.

Sonra sağlıklı ve huzurlu bir toplumun yol ve yöntemleri ile ilgili öneri ve uyarılarda bulunuldu.

Hutbede en çok dikkatimi çeken ise hem insanın kendi sağlığını koruması hem de şifa bekleyen hastalara yardımcı olunması ile ilgili sözler oldu.

Vaiz, konu ile ilgili;

Erdemli ve insaflı bir mümine yakışan, kendi sağlığı kadar çevresinin sağlığını da korumak, şifa bekleyen kardeşleriyle ilgilenmek, tedavileri için elinden gelen gayreti göstermektir. Hasta ziyaretine, hasta için dua ve manevi desteğe büyük önem veren Allah Resulü (s.a.s), kim bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir, buyurur. Günümüzde farklı sebeplerle sağlığını kaybeden, tedavi yolları tükenen pek çok hasta ve yakını, hasretle ve ümitle organ nakli beklemektedir. Allah’ın takdir ettiği an gelip fâni dünyadan göç ederken, hiçbir maddi karşılığı olmaksızın organlarını şifa bekleyen bir kardeşine emanet etmek, insani ve ahlâki bir davranıştır. Zira dinimizde esas olan, insanı yaşatmak, hayatı korumak ve umuda destek olmaktır” diyerek İslam da Organ bağışının yeri ve önemine dikkat çekti. Hem sağlık hem de organ bağışı, çok önemli ve hayati meselelerdir.

Kamuoyunda İslam dinine göre bir Müslüman’ın vefat ettikten sonra organ bağışında bulunmasının caiz olmadığı gibi bir algı var.

Sırf bu yüzden toplumuzda organ bağışı çok yaygın değil.

Bu yanlış algının değişmesi din adamlarına büyük görev düşüyor.

Bir organ bağışı bir hayat kurtarır anlayışı ile hareket etmek gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?