İnsanoğlu, doğadan ve doğallıktan koptukça, yerel veya diğer adıyla organik, veyahut yapay doğal ürün ve alanlara ihtiyaç duyuyor.
Bu yüzden köy ürünleri, doğal organik ürün satış noktaları, şehrimizde hızla yayılıyor.
Doğal ve organik ürünlere ilginin her geçen gün artması üzerine bunun pazarı da hızlı bir şekilde oluşuyor.
Her semtte “doğal” ve “köy” ile başlayan isimler adı altında yeni yeni işyerleri açılıyor.
Doğal olmayan ve çoğu hormonlu olan besin ürünlerinin insan sağlığı üzerindeki etkisi gün geçtikçe daha çok anlaşıldığından dolayı böyle bir sektör gelişiyor.
Doğal olmayan sera ve çiftliklerde yetiştirilen gıda ve besinler her ne kadar biraz daha ucuz ise de tüketiciler, organik veya köy ürünü dedikleri ürünleri satın alıyor.
Kuşkusuz dengeli ve sağlıklı beslenmek için paraya bakmamak lazım.
Çünkü kişilerin tükettiği gıdalar ve çevresel etkilerin insan sağlığı üzerine etkisi çok büyüktür.
Organik tarım yerine günümüzde halk arasında doğal ve hakiki tabir edilen bir tanımlama kullanılıyor.
Hakiki Sason balı, doğal köy yoğurdu gibi tanımlamaları sık sık duyar olduk.
Tabi her organik hakiki denilen ürünün saf ve katıksız olduğu anlamına gelmez.
İlaç, gübre ve hormondan arınmış ürün bulmak neredeyse günümüzde imkânsız.
En basiti tohumlarda, canlılara verilen yemlerde ve yapılan aşı yolları ile tam doğallık ortadan kalkıyor.
Yani tümü ile doğal esaslara dayalı ne bir besin ne de bir üründen söz etmek, artık mümkün değil.
Organik, doğal ve hakiki ürünler hiçbir şekilde hormon ve kimyasal ilaç içermeyen ürünlerdir.
Bir organik ürünü yetiştirmek, onu ambalajlamak, taşıma işlemine kadar dikkat etmek gerekir.
Hem insan bile doğallığını yitirmişken doğadan uzaklaşıp beton yığınları şehirleri daha çok tercih ediyorken ne kadar da doğal ürün tüketirsen tüket sağlığını koruması biraz zordur.
Solduğumuz hava, içtiğimiz su bile temiz değil.
O en temiz diye içtiğiniz hazır sular bile doğal değil ki.
İçerisinden bütün faydalı minerallerin çıkarılmış haldedir.
Tabi doğal olmayan ürünler üretilirken doğanın dengesi ile de oynanıyor.
Kullanılan gübreler, ilaçlar toprağa ve su kaynaklarına da bulaşıyor.
Kirlenen toprakta ve kaybolan doğal dengede, saf ve katıksız ürünler yetiştirmek çok zor.
Hali ile bu durum, besin değerlerini de düşürüyor.
Doğal yaşama ve ürünlere döne bilmemizin en önemli yolu bence sağlıklı ve nitelikli bir yaşam sorumluluk ve bilinçli tüketimden geçer.
Durum ve gidişat her şekilde iyi değil çünkü sağlıklı suya ve gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale gelmiş durumdadır.
Hız, aşırı, seri ve kolaycı üretim doğallığı yok ediyor.
Bunun için hem üretim hem de Tüketim üzerinden büyük bir mücadele gerekir.
Toplumsal bir ekolojik bir ruh ile hem bu günü hem de yarını kurtaracak şekilde bir bilinç yaratmak gerekir.
Kendi bakış açım hayat tecrübem doğaya olan tutkumdan kaynaklı böylesine doğal bir yazı yazmak geldi içimden.
Umarım söylediklerimi sağlığınız ve dünyamızın geleceği için dikkate alırsınız.
