Ankara’da bir otel lobisinde birbirini tanımayan 3–5 kişi lobide oturuyoruz.
Yurdum insanı boş durur mu hiç?
“Hava çok soğuk” dedi ortaya hepimiz atıldık.
-Evet buz kesiliyor insan dışarıda
-Eeee… Tabi soğuk olacak ne de olsa kış.
Her birimiz birbirimizi destekleyen sözlerle sohbete dahil oluyoruz.
Sonra soğuklarla söze giren adam sohbet için moderatörlük yapıyor.
Önce her birimize nereli olduğumuzu soruyor.
Her birimiz tekmil verir gibi yurdum insanının merakını gideriyoruz
-Tekirdağ
-Kars
-Giresun
-Batman
Ben, Batman deyince “ha şu petrolü ile bilinen yer” diyerek benimle özel sohbete başlıyor.
Sonra da soru yağmuruna tutuyor.
-Petrol kaç metrede bulunuyor?
-Kaç petrol kuyusu var?
-Her gün bir petrol kuyusunda kaç varil petrol üretiliyor?
-Petrolün gravitesi nedir?
-Petrolün varili ne kadaradır?
-Her sene Batman genelinde kaç varil petrol üretiliyor?
Mübarek sanki müfettiş… Sordu da sordu.
Bu ayıp kimin bilmem ancak hiçbir soruya doğru dürüst cevap veremedim.
Çünkü gerçekten de her Batmanlı gibi TP’nin faaliyetleri, ürettiği ve sattığı petrol ile ilgili bilgi sahibi değilim.
Biz Batmanlıların petrol ile ilgili bildiği tek şey rengidir.
Zaten bunu herkes biliyor.
Bir de biz Batmanlılar petrolün kokusunu da çok iyi biliriz.
Yani anlayacağınız sadece kokusundan istifade ediyoruz.
Koku da bari koku olsa…
Aslında kokunun bir faydası olmuş olsaydı bir yolu bulunup bu da engellenirdi.
Ancak ne yazık ki kokusu zararlı olduğundan kimse bizi bundan mahrum etmiyor.
İşin şaka yanı bir yana, sahi biz neden Batmanımızın doğal kaynağı olan petrol ile ilgili bilgi sahibi değiliz?
Ve neden petrol bizim için doğal zenginlik açısından bir övünç kaynağı değil, bunu hiç merak ettiniz mi?
