Öncelikle kabul edelim tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zorlu süreçten geçiyoruz.
Bu zorlu süreci en az hasarla atlatmamız için duyarlı ve sorumluluk sahibi bireyler azami düzeyde tedbirlere uyma gayretinde.
Bu noktada görevini en iyi şekilde yapan başta sağlık çalışanları ve diğer kamu görevlilerinin fedekarlıkları ve emeğini herkesin idrak etmesi ve destek olması gerekir.
Bu zor süreci henüz idrak etmeyen sorumsuz ve gamsız bireyler ise ve verilen emek ve mücadelenin farkında olmadıkları gibi kurallara ve uyarılara aldırış etmiyorlar.
Korona virusüne karşı alınan tedbirler nedeni ile kolluk görevlilerinin sorumluluk ve iş gücü de artmıştır.
Türkiye geneli ve şehrimizde korona ile ilgili bir sürü tedbir amaçlı kararlar alındı bu güne kadar.
Toplumun her kesimini kapsayan tedbirlerin başında sosyal mesafe ve sokağa çıkarken zorunlu maske takılması geliyor.
Maskesiz sokağa çıkanlar ve sosyal mesafeyi ihlal edenler hakkında 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca 350-3 bin 500 TL arasında idari para cezası uygulanmaktadır.
Bu kapsamda şehrimizde birçok kişi hakkında bu güne kadar yasal işlem yapıldı.
Batman’da kurallara uymadıkları gerekçesiyle yaklaşık 4 bin kişiye bu güne kadar para cezası kesilmiş.
Sokağa çıkma yasağının olduğu illerle bile kıyaslandığında bu sayının yeksek olduğu ve kurallara uymayanlara karşı kolluk kuvvetlerinin tutumu tartışma konusudur.
İddialar ve sosyal medyada yer alan görüntülere göre kurallara uymayan bazı kişilere karşı orantısız güç kullanıldığı söylentileri ile ilgili Valilikçe de idari soruşturma başlatılmış.
Valilikten yapılan açıklamada “15 Mayıs 2020 Cuma Günü saat 12.45 sıralarında Turgut Özal Bulvarı üzerinde maske denetimi yapan emniyet müdürlüğü ekiplerine kimlik göstermemekte direnen bir şahıs ile ilgili polis memurları tarafından yasal işlem yapılmıştır. Olayla ilgili olarak orantılı güç kullanımı ilkesinin ihlal edilip edilmediğine dair Valiliğimizce idari tahkikat başlatılmıştır“ denildi.
Bu olayın sosyal medyaya yansıyan görüntüleri incelendiğinde vatandaşın elinin kelepçelenmesine direndiği, görevli memurların ise vatandaşa sözlü ve fiziki orantısız güç kullandığı izlenimi söz konusudur.
Tabi olayın başlangıç şekli ve gerilimin nedeni, görüntülerde mevcut değil.
Şayet maske takmayan vatandaş görevlilere karşı kimlik göstermemiş ve ceza kesilmesine karşı çıkmışsa sadece maske takmamak değil, görevi yaptırmamak için direnme suçu da işlemiştir.
Aynı şekilde kimlik sorma işlemi sırasında kolluğun kendisinin kolluk mensubu olduğunu belirleyen belgeyi göstermesi yasal zorunluluktur.
Ancak ne yazık ki her iki taraftan da zaman zaman kurallara riayet edilmediği oluyor.
Hele bu zorlu süreçte herkes normal zamandan daha bir gergin.
Kabul edelim ki sağlığımız ve güvenliğimiz için konulan tedbirleri ezici bir çoğunluk, suç olduğunu bile bile takmıyor.
Kural tanımazları durdurmaya çalışan görevliler zaman zaman hakaret ve tehdide maruz kalan durumlarla karşı karşıya kalabiliyor.
En basit örneği ile 65 yaş üstü birine kimlik soran bir görevliye karşı vatandaşın yaşına başına yakışmayan üslubu ve tavrına şahit oldum ve şaşırdım.
Yani kamu görevlileri de görevlerini yapmaya çalışırken bu süreçte zorlanmakta ve zaman zaman haksızlığa uğramaktadırlar ve kabul edelim ki toplum olarak hepimiz sık sık kural ihlali yapıyoruz.
İş cezaya gelince çoğu kişi kontrolden çıkıyor.
Ancak her şeye rağmen kural ihlallerinde en fazla muhatap duruma düşen polislerin bu kritik süreçte İletişim noktasında dikkatli olmaları gerekmektedir.
Korona virusü ile ilgili alınan tedbirlere uymayanlara, kurallara uyulması ile ilgili caydırıcı uyarıda bulunmaları daha doğru olur.
Elbette bir esneklik var.
Kurala uymayan herkese ceza kesilmiş olunsaydı şimdiye kadar hemen hemen herkes cezalardan nasiplenmişti.
Virüs salgınımın ekonomik olarak da insanları etkilediği bu süreçte para cezası daha çok can acıtmaktadır.
Bu hususa da ayrıca dikkat edilmesi gerekmektedir.
