Batıraman Dağı eteklerinde bulunan özgür atlara yine saldırı gerçekleştirildiği bilgisi bize ulaştı.
Raman Dağında geniş bir arazide yaşayan yaban atları dağa ayrı bir güzellik katmasına rağmen, atlara düşman gibi bakan bir zihniyet var.
Doğayı ve dünyayı sadece insanlara ait olarak gören zihniyet, güzelim birkaç ata tahammül edemiyor.
Bir zamanlar ceylanların güzellik kattığı dağda yanlış avlanmadan kaynaklı yaban hayat yok oldu.
35 yıl önce boşaltılan köylerden geriye kalan atların sayısı ise günden güne artıyor.
Sayıları 50’yi bulan atlar, iki ayrı sürü halinde Raman Dağında yaşıyor.
Tümü ile yabanileşen atlar, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını doğal alanda karşılıyor.
Başka il ve bölgelerde sahiplenen, tanıtımları yapılan ve bir zenginlik olarak görülen atlar, şehrimizde ise gerekli değeri göremiyor.
Gerektiği ilgi ve değeri bulamayan atlar sürekli hedef halinde.
Geçtiğimiz yıllarda atlar kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülmüş ve yaralanmıştı.
Bu sene de atlardan bazılarının öldürüldüğü söyleniyor.
Savunmasız atlar büyük bir risk altında.
Onları öldürenlerin, dağ eteklerinde yaşayan köylüler olduğu iddia ediliyor.
Sebebi ise tarlalarına ve fıstık bahçelerine zarar vermeleriymiş.
Bir tarafta tarımsal araziler betonlaştırılırken, diğer bir tarafta meralar ve ormanlık vasfı taşıyan alanlar fıstık bahçelerine çevriliyor.
Doğada yaşayan canlıların yaşam alanı böylece adım adım daraltılıyor.
Üstelik alanı daraltılan canlıların canına da kıyılıyor.
Neymiş efendim, tarlalara, bağa ve bostana zarar veriyorlarmış.
Doğaya kimin daha çok zarar verdiği, öldürülen atlardan da belli.
İnsanlar, yaban atların, tilkilerin, kurt ve kuşların yaşam alanlarını yanlış uygulamalar ve aç gözlülükleri yüzünden talan etmeseydi bu gün hayvanlar da kendilerine zarar verecek duruma düşmezdi.
Doğadaki canlılar aç ve mecbur kalmadıkları sürece kimseye zarar vermez.
Bu yüzden Raman Dağında yaşayan yaban atları yaralamak ve öldürmek doğru değildir.
Raman Dağında bulunan ve risk altında olan atların koruma altına alınması gerekir.
Bu atların zararlı olarak değil, güzellik olarak görülüp koruma altına alınması gerekir.
Yaban hayatını ve yaşam alanlarını korumakla görevli kurumların biran önce harekete geçmeleri gerekir.
Atların yaşam hakkına müdahale kabul edilemez.
Aksine bütün yaban hayvanlar, bir an önce korumaya alınmalıdır.
Seyrine doyum olmayan özgür atların sevgiye ve sahiplenilmeye ihtiyacı var.
Hadi sevmiyorsanız, eziyet etmeyin, öldürmeyin bari.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü, STK ve çevrecileri yaban atlara sahip çıkmaya davet ediyorum.
