<div><strong>Sevgili Recep Kavuş,</strong></div> <div>‘<strong>Hatice Türkan, Sahi Projelerin Neydi</strong>?’ başlıklı yazını dikkatle okudum.</div> <div>Gazete ofisine uğramadığımı, bu sene gezmelere doyamadığımı yazmışsın.</div> <div>Yazında demişsin ki; <strong>“Haberleşmenin henüz bu kadar yoğun olmadığı yıllarda siyasiler aylarca şehir şehir gezer, döndüklerinde ise Ankara’dan müjdeli haberler ve hayali projeler getirirdi. Sonra o vaatler unutulur, kimsenin aklına bile gelmezdi”</strong></div> <div>Siyasetçiler gibi benim de Ankara’dan türlü vaatlerle döneceğimi düşünmüşsün.</div> <div>Ancak yazdıklarına bakılırsa, hayallerini boşa çıkarmışım.</div> <div>Elbette eleştirilerini sevgiyle kabul ettim.</div> <div>Ancak, eleştiri kabul etmeyen insanlara benim üzerimden atıfta bulunan yazıların, kadın takipçilerimin yakın markajında, bunu bilesin.</div> <div>Kadın takipçilerim, <strong>‘evet</strong>’ demem durumunda topuklu ayakkabı eylemi yapabileceklerini söyledi.</div> <div>Ancak kentte gerginliğe sebep olmamak için ‘<strong>bekleyin’</strong> dedim.</div> <div>Kadın okurlarımdan aldığım güç ve destekle sana cevap yazmaya niyetlenmiştim ki en önemli tetikleyici unsur Valimiz Ekrem Canalp’tan geldi.</div> <div>Yıkıldım desem yeridir:)</div> <div>Valimiz Ekrem Canalp’ın seni desteklediğini iddia etti, gazete patronumuz Ercan Atay.</div> <div>‘<strong>İnanmam’</strong> dedim.</div> <div>Muhabirlerimizin kameralarına yansıyan haber videolarını izledim, bir daha yıkıldım…</div> <div><strong>Gazete ofisimize sürpriz ziyarette bulunan sayın valimiz, ofiste beni göremeyince sana kısmen hak vermiş.</strong></div> <div>Eğer iddialarına yanıt vermez isem bütün yazdıkların gerçek olarak kabul edilecekmiş.</div> <div>Önce derin bir nefes aldım.</div> <div>Sonra Hüseyin’den sert bir Türk kahvesi istedim.</div> <div>Bilgisayarımın yarı bozuk hoparlöründe Ahmet Kaya’dan ‘siz benim neler çektiğimi nerden bileceksiniz?’ türküsünü açtım.</div> <div>Önce bir siyasetçi gibi Ankara’dan yeni fikirlerle döndüğüm o günü hatırladım.</div> <div>Haklısın…</div> <div>2 aylık az masraflı ve mütevazı gezi programımdan sonra iyi dinlenmiş olarak dönmüştüm Batman’a.</div> <div>Yeni bir programa başlayacak, merak edilen yüzlerle kamera karşısına geçecek, bu sohbetleri profesyonel bir montajla yayınlayacaktım.</div> <div>Kadınların, gençlerin, esnafın, memurun, gazetecilerin, emeklilerin sorunlarını bu programda tartışmaya açacaktım.</div> <div>Çözümün bir parçası olmaktı niyetim.</div> <div>Programımın adını bile belirledim;</div> <div>Türkan’la Kadraj…</div> <div>Ancak evdeki hesabın çarşıya uymadığı zamanlardan geçiyoruz.</div> <div>Kahvede içilen çayın dahi peş peşe zam aldığı şu günlerde bilgisayar, kamera, mikrofon almak çok zor oldu, biliyorsun.</div> <div>Dahası, bu program için tam da beni yansıtan, şık ama zarif bir ofis oluşturmak istedim.</div> <div>Kiraları görünce kendimle alay ettim.</div> <div>Elektrik ve doğalgaz faturaları da gözümün önünde canlanınca oturdum yerime.</div> <div>Gazetemizin canlı yayın ofisini dönüştüreyim dedim.</div> <div>Ancak tavandan akan sular hayallerimi yıkadı.</div> <div>Mevcut ekipmanlarımızı suların içinde görünce şaşırdım kaldım.</div> <div>Neyse ki Mehmet Ali, ekipmanları komşumuz Rıdvan Berber’de kurutmuş, büyük ihtimalle yarı felç ekipmanlarımız var artık.</div> <div>Hayırlısı, ne diyelim?</div> <div>Tabi ki vazgeçmedim, Kürt damarı diye bi’şi var.</div> <div>Buna ser hişk’lik de diyebiliriz:)</div> <div>Ben de Kürt damarımla, programın logo çalışmaları ve tanıtım videolarını bitireyim dedim…</div> <div>Ne derler?</div> <div>Her şerde var bir hayır…</div> <div>…</div> <div>Evet sevgili Recep Kavuş;</div> <div>Son zamanlarda ilham perilerinin kaybolduğu ve umutlarının kırıldığını gözlemliyorum.</div> <div>Son yazında da belirtmişsin;</div> <div>‘Yok mu ilham verecek kimse?’ diye veryansın etmişsin.</div> <div>Sen ki bu kentin en sıkıntılı dönemlerinde ‘iyi şeyler olacak’ umuduyla ve gönüllülük esasıyla sahada görev almış bir aktivistsin.</div> <div><strong>Kâh anız yangınlarına karşı nöbet tutmuşsun, kâh en köhne yerlere fidan dikmişsin, kâh kış soğuğunda Raman Dağlarına yabani hayvanlar için yem atmışsın…</strong></div> <div>Son zamanlardaki melankoli hallerini ise garipsedim doğrusu.</div> <div>Evet, ekonomik olarak zorlu günlerden geçiyoruz.</div> <div>Dalgaya karşı yüzmeye çalışıyor ve yoruluyoruz.</div> <div>Ancak bu dalga er ya da geç bitecek, biliyoruz.</div> <div>Batman’da da işler pek fena sayılmaz üstelik.</div> <div>Yıllarca kangren haline gelen sorunlar, bugün gündemimizden bir bir çıkmaya başlıyor.</div> <div>İluh Deresi yılan hikâyesi diyorduk, artık ıslah projesi ve kentsel dönüşümden bahsediyoruz.</div> <div>Yıllarca bataklık muamelesi gören Batman Çayı’nın sularına karşı çayımızı yudumluyoruz.</div> <div>Batman, Güneydoğu’nun modern şehri olma yolunda emeklemeyi bıraktı, koşmaya başladı.</div> <div>Kütüphanelerimiz, hizmet binalarımız, yollarımız o biçim…</div> <div>Elbette çözüme kavuşan sorunların yerini başka sorunlar alıyor, alacak.</div> <div>Batman gelişen bir şehir, tabi ki büyüdükçe sorunlar çıkacak.</div> <div>O sorunlar çözülecek, yerine başka sorunlar gelecek.</div> <div>Taaa ki 35 yaşındaki gencecik bu şehir; şöyle 40 yaşında alımlı bir kadın ya da filinta gibi bir delikanlıya dönüşünceye dek…</div> <div>Önemli olan, sorunların çözümünü 10-20 yıllara yaymadan çözümlemek.</div> <div>Ve gelişen yeni sorunlara ‘çay koy, yeniden başlıyoruz’ diyebilmek…</div> <div>Önemli olan, çözümlere karşı tek vücut olabilmek.</div> <div>Son zamanlarda canımızı daha fazla sıkan problemlerimiz de var, farkındayım.</div> <div>Borç batağına girip tefecilere mahkûm olan insanların intihar haberlerini yayınladık, kahroldum, kaygılarım arttı.</div> <div>Öte yandan bir uyuşturucu sorunu var, dünyanın başına bela…</div> <div>Hakeza Batman’ın da kanayan yarası…</div> <div>Bu sorunları elbette görmezden gelemeyiz, Pollyanna değiliz hiçbirimiz.</div> <div>Fakat sorunları çözebilmek için puzzlenin bütün parçalarını tamamlamak gerekir.</div> <div>Ne bileyim, belki de üstümüze düşeni yapmıyoruzdur hiçbirimiz.</div> <div>Belki daha kararlı, daha güçlü olmak gerekiyordur.</div> <div>Yanı başımızda savaşlar varken ve masum insanlar öldürülüyorken zaten çok mutlu olmayı bekleyemeyiz, eyvallah…</div> <div>Ancak şükretmeyi de bilmek gerekir.</div> <div>Böyle zorlu süreçlerde en önemli şey, umutlu kalabilmek…</div> <div>Çünkü umut biterse ölürüz, unutma!</div> <div>Rüya Satan Adam filmini izledim, tavsiye ederim.</div> <div>Filmin başrolünde Batman’ın Brako’suna benzeyen bir adam.</div> <div>Eski püskü kıyafetlerle sokak sokak gezer.</div> <div><strong>Modern toplumların küresel bir tımarhaneye dönüştüğünü savunur ve artık hayal kurmayan bir topluma hayal satmak için insanları düşünmeye davet eder.</strong></div> <div>Rüya Satıcısı'nın tek amacı, hayallerini kaybeden insanların kendi kalplerini yeniden bulmalarını sağlamaktır.</div> <div>Ne düşünüyorum biliyor musun?</div> <div>Bizim artık hayali vaatlere falan ihtiyacımız yok.</div> <div>Kendi hayallerini üreten bir şehir var burada.</div> <div>Çünkü Batman, artık o eski Batman değil.</div> <div>Batman, artık kendi geleceğine yön verebilecek bir şehir…</div> <div>Belki zamanla her şey çok daha güzel olacak.</div> <div>Enerji diye bir gerçek var;</div> <div>Hepimiz gerçekten inanırsak, bu kehanet kendini gerçekleştirecek.</div> <div>…</div> <div>Cevap yazımı merak eden kıymetli Batman Kamuoyuna da mesajım var…</div> <div>Gazete ofisime uğramadığım iddiaları külliyen manipülasyon:)</div> <div>Evet kabul ediyorum, geç saatte uyanıp, geç saatlere kadar çalışmayı seviyorum.</div> <div>Laf aramızda, Ercan Beyin her gün saat 7.30’da gazete ofisinde olmak gibi bir hastalığı var. Bu hastalığa yakalanmaktan da korkuyor olabilirim.</div> <div>Üstelik gece sakinliği ilham veriyor bana.</div> <div>Karşımızdaki kavşağa su şelalesi de yapılsa değmeyin keyfimize…</div> <div>Mehmet Ali ve Hüseyin’le patlamış mısır eşliğinde ertesi günün hazırlıklarını yapıyoruz.</div> <div>Akşam yürüyüşüne çıkıp çay ve kahve molası vermek isteyenleri bekleriz.</div> <div>Bu arada kulağıma geldi; Ercan Bey de Recep Kavuş ile aramızdaki düellodan dert yakınmış Vali Beye.</div> <div>“<strong>Arada kalıp ezilen ben oluyorum</strong>” demiş.</div> <div>Haklı olabilir.</div> <div>Düelloya ateşkes vermek üzere belki bir barış yemeği düzenlemek gerekebilir.</div> <div><strong>Meşhur Batman düellosuna dahil olanları, barış yemeği için insiyatif almaya bekliyoruz.</strong></div>