Sandığa gitmeyenin, şikâyet etme hakkı yok!

Sandığa gitmeyenin, şikâyet etme hakkı yok!
13-05-2023

Beni temsil eden bir parti ya da siyasi lider yok…

Bütün partiler ve siyasi liderler, birbirinin aynı…

Kime oy versek de sonuç değişmiyor…

Sandığa gitsek ne değişecek ki?

Bırakın bu laga lugaları…

Geçin bu saçma sapan, tepki bile sayılamayacak tepkisel davranışları…

İçi boş sözler bunlar.

Gelin, eğriye eğri, doğruya doğru oturup konuşalım biraz.

Bir kere şunu kabul edin;

Hiçbir zaman dünya görüşünüzün ya da hayata bakışınızın tıpa tıp uyacağı bir parti olmayacak zaten.

Hiçbir zaman “işte bu” diyeceğiniz tam takır bir siyasi parti ya da lider çıkmayacak, emin olun.

Ve kabul edin, hiçbir zaman bir siyasi parti ya da lider, tüm sorunların tek çözüm noktası olmayacak.

O-la-maz.

Tek bir siyasi parti ya da liderle bir anda hayal ettiğimiz her şeye kavuşmak mümkün mü?

Daha neler…

Sihirli değnek mi bu?

Yılların, bin yılların sorunları, bir hamleyle çözülebilir mi?

Elbette hayır,

Ne istiyoruz peki?

Taleplerimiz hemen hemen birbirine yakın şeyler değil mi?

Bağımsız bir yargı ve güçlü bir adalet sistemi, kim istemez ki?

Dilde özgürlük, sanatta özgürlük, basında özgürlük, siyasette özgürlük, düşüncede özgürlük, oooohh amenna.

Eğitimde, sağlıkta devrim gibi ilerleme istemiyor muyuz hepimiz?

Kadınlara güvence altına alınmış bir yaşam, iş, eşitlik…

Çocuklara, tüm sorunlardan arındırılmış bir gelecek…

Gençlere daha fazla istihdam, bilimle, sanatla ve sporla renklendirilmiş bir yaşam…

Doğanın korunduğu,

Hayvanların yaşam hakkının tanındığı,

Şehirlerin yatırım ve hizmetlerle şahlandırıldığı bir ülke, hepimizin hayali…

Elbette beklediğimiz ve istediğimiz şeyler bunlar.

Torpil olmasın.

Mülakat olmasın.

Rant olmasın.

Siyasette kötü söylem olmasın.

Ayrımcılık, ötekileştirme hiç olmasın.

Herkes, eşit hak ve hürriyetlere sahip olsun.

Herkesin dili, dini, ırkı, cinsiyeti saygı görsün, değer görsün.

Elbette siyasetten istediğimiz tüm bunların sağlanması.

Ancak bunlar, zamanla, yıllara dayanan süreçlerde yavaş yavaş gelişecek şeyler.

Bir sandıktan tüm bunları bir anda beklemek gerçekçi olmaz evet.

Bu yüzden tek bir sandıkla her şey 180 derece değişecek denilemez.

Denilse bile gerçekçi olmaz zaten.

Ama bir siyasi parti ya da lider, bir ülkeye belki çok şeye mal olabilir ya da çok şeyi değiştirebilir.

Belki büyük kazanımlar oluşturabilir, belki de büyük kayıplara yol açabilir.

Bir siyasi liderin vereceği her karar, 7’den 70’e o ülkede yaşayan herkesin geleceğini iyi ya da kötü değiştirebilir.

Bunları yaşadık da zaten.

İşte tüm bu olumlu ya da olumsuz değişimi yaşatabilecek siyasi partileri ve liderleri seçmek de seçmenin görevidir.

Evet, bu tam anlamıyla bir görevdir.

Yapılması gereken, önemli bir ödevdir.

Yani oy vermek, büyük sorumluluktur, dahası zorunluluktur.

Sandığa küsüp ya da siyasetçilere kızıp sandığa gitmemek, kişinin hem kendisine hem ailesine ve çocuklarına hem birlikte yaşadığı topluma karşı sorumsuzca davranması demektir.

Sandığı protesto edip oy kullanmayanın ise;

Yok, efendim iş yok,

Aş yok,

Adalet yok,

Sağlık yok,

Ekonomi yok,

Gelecek yok,

Bilim yok, sanat yok, spor yok, deyip şikayet etme hakkı da YOK efendim YOK…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?