IŞİD mübarek ay Ramazan’ı da dinlemeden acımasız ve insanlık dışı saldırılarına devam ediyor.
En son Kobanê’ye saldırısında kadın, çocuk ve yaşlı demeden 200’den fazla kişiyi öldürdüler.
Rojava’da ve Irak Kürdistan’ındaki Kürtler bu insanlık ve İslam düşmanı örgütü önlememiş olmasaydılar şimdi Türkiye için büyük bir bela haline gelmişti.
IŞİD tüm dünya için olduğu gibi Türkiye için de ilerde büyük bir bela haline gelecek. Çünkü Türkiye için de çok kirli hesapları var ama yetkililer bunu görmek istemiyorlar.
IŞİD’in kirli hesaplarından biri de seçim öncesi Diyarbakır’da HDP mitingine yaptıkları saldırı ile yüzlerce kişinin öleceği bir katliam girişimiydi.
Diyarbakır mitingine yapılan saldırı planlarına göre 100’lerce kişi ölecek ve Türkiye’de iç savaş çıkacaktı.
Ama ne yazık ki bu alçakça saldırıdan sonra IŞİD’e karşı Türkiye’nin tutumunda gözle görülür bir değişiklik yaşanmadı.
Yine IŞİD’liler yakın zaman içerisinde Türk askerinin gözü önünde sınıra mayın döşediler ve iddialara göre Türkiye’deki hastanelerde tedavi olmaya devam ediyorlar.
Ve hala IŞİD’in Türkiye sınırında yüzlerce kilometre alanı işgalinden rahatsız olmayan Türkiye’nin, PYD’nin Tel Abyad (Grê Sipî)'yi IŞİD’den temizlemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sınırlarımızın hemen yanı başında yeni bir devlet oluşumuna izin vermeyiz” diyerek sınır dışı bir operasyonun sinyalini verdi.
Türkiye’nin PYD ile çatışmaya girmesi, ülkeyi içinden çıkılmayacak bir maceraya sürüklemekten başka bir şey değildir.
Suriye’ye askeri müdahale demek bir yandan IŞİD’den kurtarılan alanları PYD’den temizlemek ve tekrar IŞİD’in hâkimiyetine teslim etmek demektir.
PYD ile girişilecek yapılacak savaş, iki yıldır çözüm süreci ile elde edilen tüm kazanımları da ortadan kaldıracaktır.
Çünkü ordunun Suriye sınırları içerisinde PYD’ye karşı askeri müdahalesi, Kürtlere ve kazanımlarına yapılacak bir saldırı olarak değerlendirilecektir.
Suriye topraklarına operasyonun sınır güvenliği maksadıyla yapılacağı gerçeği kamuoyu tarafından yeterli bir gerekçe olarak görülmemektedir.
Şayet amaç sınır güvenliği ise sınırlarımızın hemen dibinde bayrakları dalgalanan, güpegündüz hendekler kazıp, mayın döşeyen IŞİD’lilere karşı neden bir rahatsızlık duyulmuyor da Tel Abyad (Grê Sipî)'de PYD bayrağı dalgalanınca başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet rahatsızlık duymaktadır?
Türkiye eğer gerçekten sınır güvenliğini düşünüyor ve IŞİD gibi bir tehlikeden korunmak istiyorsa bunun tek yolu IŞİD’e karşı canla başla mücadele eden Kürtlere destek vermekten geçer.
Bir kere her ne sebeple olursa olsun Suriye topraklarına müdahale, savaş anlamına gelir.
Savaş bataklığına dönüşmüş bir bölgeye Türkiye’nin girmesi de genel anlamda zarardan başka bir şey getirmez.
Türkiye kendi sınırları içindeki Kürt sorununu nasıl 30 yıl boyunca çözemediyse, Suriye’deki Kürtlerle de şayet varsa bir sorunu savaş yoluyla çözemez.
Sınır ötesi bir operasyon, sınır içindeki Kürtleri de rahatsız eder ve ayrıca kabul edecekleri bir durum da değildir.
Kürtlerle varsa bir sorun, savaş yoluyla değil, kardeşlik hukuku içerisinde barışla çözülmeli ve Kürtlerle iş birliği yapılarak IŞİD belasından kurtulmak lazım.
