Ülke olarak zor bir ve sıkıntılı bir dönemden geçerken Batman’a gelmeye zaman ayırmanızı çok önemli buluyorum.
Bu önemli ziyaretinizi birçok kişi gibi ben de bir fırsat olarak görüyorum.
Benim sizlerden bir arzuhalim olacak.
Biliyorum bu arzuhalimin gerçekleşme ihtimali çok azdır.
Belki de bu yazdığım yazıyı hiçbir zaman görmeyeceksiniz.
Ama olur da gazetemiz elinize geçer, yazımı görürsünüz de bu arzuhalim gerçekleşir umudu ile yazıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan;
Aylardır gelişinizin hazırlıkları yapılıyor şehrimizde.
Sayenizde adeta şehrimizde bir seferberlik ilan edilmiş oldu.
Kamu kurumları bir daha kendilerini gözden geçirdi, sanki kentin bütün caddeler ve yollarından geçecekmişsiniz gibi bir düzen oluşturuldu.
Kurumlar, brifinglerini güncelledi,
Son bir yılda yaptıkları çalışmaları derlediler,
Sayenizde, önümüzdeki dönem yapacakları çalışmaların takvimin oluşturdular.
“Sayın Cumhurbaşkanı hazır Batman’a gelecek, şehrimiz için ne talep edelim?” diye mevcut sorunları gözden geçirdiler.
Ne tür talepte bulunacaklarını sıraladılar.
Gazeteci meslektaşlarımız sayfa sayfa şehrimizin durumunu, sorunlarını, beklentilerini özetleyen makale ve haberler kaleme aldılar.
Bu sayede Batman’ın ihtiyaçları ve sorunlarını içeren farklı görüşler de ortaya çıktı.
Biliyorum herkes size yaptıkları ve yapacakları ile ilgili ilgisiz her şeyi anlatacaktır.
Bu yüzden ben de aynı şeyleri anlatıp tekrara girmeyeceğim.
Benim herkesten farklı bir talebim, arzuhalim olacak sizlerden.
Yaklaşık 30 yıldır bu şehirde gazetecilik ve sivil toplum alanında hiçbir karşılık beklemeden gönüllük temelinde çalışmalar yürütüyorum.
Hala hiçbir ücret almadan toplumsal faydaları koruma amacı ile aktif olarak bu uğraşımı büyük bir özveri ve gönüllükle devam ettirmekteyim.
Sıkıntılı bir coğrafyada yaşanabilir bir dünya için hem gazetecilik hem de çevre ve insan hakları mücadelesi vermek, takdir edersiniz ki kolay değildir.
Benim gibi düşünen birkaç yol arkadaşımla Donkişotluk yaparak büyük badireler ve tehlikeler atlattık.
Şiddetin egemen olduğu bir coğrafyada zar zor bu günlere gelebildik.
Sayın Cumhurbaşkanı, memleket meseleleri için bu güne kadar birçok kişi ile görüştünüz.
Muhtarları, bölgeden kanaat önderleri, aydınlar, sanatçılar sivil toplum örgütü temsilcilerini külliyede dinlemek için ağırladınız.
Benim de sizden arzuhalim, sadece ve sadece bir saatliğine, istediğiniz zaman ve yerde sizinle görüşebilme imkânı sunmanızdır.
Ülkemizin geleceği ve toplumsal barış için kendimce önemli birkaç hususu sizlere iletmek isterim.
Biliyorum bu yazımı gören şehrimizde beni tanıyan hem muhalif hem de destekçileriniz, acımasızca eleştireceklerdir.
Kimisi dönek, kimisi de yalaka diye bana ithamda bulunabilirler de.
Oysa ortama ve zaman göre düşüncelerimde zerre kadar sapma olmadı bu güne kadar.
Dün neysem, bu gün de oyumdur.
Bunu özellikle izah etmemin nedeni, samimiyetimden hiçbir şüphe duymamanız içindir.
Görüşme talebi sebebime gelince;
Herkesin kendince meselelere bakış açısı ve fikri vardır.
Benim de naçizane, kendimce ülkenin genel durumu ve toplumsal barışın inşasına ilişkin bazı fikir ve düşüncelerim var.
Umarım bu talebim karşılanır ve sizinle düşüncelerimi paylaşabilecek bir ortamda bir araya gelebilme şansını elde ederim.
Talebimin kabul edilebilme umudu ile “şehrimize hoş geldiniz”
