SEÇİM İÇİN ADAY ADAYLARI HAZIR

13-02-2018

Siyasette ittifak arayışları, diğer bir yandan da gerilim, sanki bir erken seçim sinyalini veriyor.
Her ne kadar yerel seçim,  genel seçim ve başkanlık seçimi 2019 yılı içerisinde yapılacak gibi görünüyorsa da ülkenin geleceği açısından hayati bir önemi olan üç seçimin erkene alınması ile ilgili iddialar hiç gündemden düşmüyor.
Tabi erken bir seçim kararını her ne kadar TBMM Genel Kurulu tarafından verilecekse de erken seçimle ilgili ipler en çok milletvekiline sahip olan AK Parti’nin elindedir.
Kamuoyunda erken seçimle ilgili üç seçenek üzerinde duruluyor. 
Birincisi 2019’un en erken seçimi olan ve mart ayı sonunda yapılması zorunlu olan yerel yönetimler seçimini erkene almak.
İkinci seçenek genel seçim ile yerel seçimi Mart 2019 tarihinde birleştirip iki sandık kurmak Cumhurbaşkanını seçimini zamanında yapmak.
Hangi formül gerçekleşir ve ne şekilde olur bilinmez ancak en azından üç seçimden birinin   2018 yılında gerçekleşeceği ihtimalli bir hayli yüksektir.
Ülkenin içinde bulunduğu genel durum açısından da kamuoyunda erken seçim beklentisini ciddi manada ortaya çıkmış bulunmaktadır. 
Her şeyden öncede milletvekilliği ve belediye başkanlığını hedefleyenler yarın seçim olacakmış gibi kendilerini konumlandırmış durumdalar. 
Bürokratlar, meslek odaları temsilcileri, siyasileri bir heyecan sarmış bir heyecan sarmış yerlerinde duramıyorlar adeta. 
Yanı anlayacağınız sadece Ankara’da değil taşrada da erken seçim hazırlıkları büyük bir hızla devam ediyor.
Batman’a kolay kolay uğramayan siyasiler, bürokratlar daha sıkı bir şekilde uğramaya başlamaları da erken seçim sinyallerini vermektedir. 
Bu nedenle yerelde kendini gündemleştirmek için uğraşan aday adayları enflasyonu yaşanıyor.
Adeta her biri köşe başını tutmuş aday adayları.
Kendilerini vatandaşın hizmetine adamış gibi bir görünüm veriyorlar.
Her selam verene “bir emrin mi vardı, buyur bir yemeğimizi çayımızı içseydiniz” diyorlar.
Yazık neredeyse kibarlıktan kırılıp iki parçaya bölünecekler.
Bu kişileri görünce bir aile dostumuzun yıllar önce bana anlattığı mesele geliyor aklıma.
Batman Siirt iline bağlı bir ilçeyken, aile dostumuzun kardeşi bir suçtan dolayı tutuklanır ve Siirt cezaevine konulur.
Okuma yazması bile olmayan gariban vatandaş şimdiki gibi seçimin gündemde olduğu bir zamanda Siirt’e gider.
Siirt’te teşkilatı bulunan kardeşini kurtarma umudu ile bütün siyasi partilerin kapılarını çalar.
İlk gittiği siyasi partide kravatlı, fotörlü, fiyakalı zatın yanına oturur, başlar derdini anlatmaya.
Fiyakalı adamda söylediklerini dinler ve şimdi de ben sana birkaç soru soracağım der. 
Ben seçimde aday olursam “Batmanda bana ne kadar oy verilir?” diye sorar
Çaresiz durumdaki vatandaşta fiyakalı adamın kendisine yardımcı olabileceği umudu ile   “diyebilirim ki Batmanda bütün siyasi partilerin toplayacağı oy kadar sizin şahsi oylarınız vardır” der.
Fiyakalı adam koltukları şişmiş bir vaziyette etrafındakileri ne dönerek “duydunuz mu beyler gücümü”
diye sorar.
Sonrada gariban adama işin bitti dercesine “hadi sen gidebilirsin” deyip yol gösterir. 
Gariban vatandaş o siyasi partiden ayrılıp ertesi gün diğer bir siyasi partiden birileri belki bana yardımcı olur umudu ile yolunu tutar.
Birde ne görsün dün karşılaştığı fiyakalı aday adayı bu kez dünkü oturduğu siyasi partinin tam zıt partisinin bürosunda karşısına çıkar. 
Fiyakalı aday adayı mağdur Batmanlı vatandaşı görünce birden sevinir ve heyecanla “gel Batmanlı hemşerim gel, yanıma otur” der.
Batmanlı çaresiz vatandaş oturur oturmaz aday adayı daha önce diğer siyasi partide sorduğu soruyu tekrarlar“Batmanda bana ne kadar oy verilir?” der.
Çaresiz durumdaki vatandaşta yine fiyakalı adamın kendisine hala yardımcı olabileceği umudu ile daha önce söylediklerini tekrarlar“diyebilirim ki Batmanda bütün siyasi partilerin toplayacağı oy kadar sizin şahsi oylarınız var” der.
Uyanık aday adayı yine koltukları şişmişçesine bakın görünüz mü ne kadar tanınıyor ve güçlü biriyim der.
Bu meselenin üzerinden 40-50 yıl geçmesine rağmen hala bazı uyanıklar gariban vatandaşların mağduriyeti üzerinden siyaset yaptıklarına şahit oluyoruz.
Seçim haberi alınır alınmaz bu tip insanlar yine ortalıkta sıkça görünüyorlar ne yazık ki. 
Onlar için hangi partiden aday gösterdikleri de önemli değildir.
Yeter ki aday gösterilsinler, yeter ki bir yerlere seçilsinler. 
Her zaman olduğu gibi liyakatli ve milletvekilliği belediye başkanlığını hak edenler ise şaklabanlığı gurlarına yedirmeyip köşelerine çekilmişler.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?