Batman’ın çarpık bir imar planı bulunmaktadır.
Gece kondu sayısı bir hayli fazla.
Bazı mahallelerin sokakları, şehir planları ile köy görünümünde.
Evler bitişik, yarı yığma.
Çoğunun tapu ve iskân izni yok.
Derme çatma evler.
Yaşam koşulları pek elverişli değil.
Şimdi bütün umutlar, çıkacak olan imar affında.
Şahsen imar affının da pek soruna çözüm olacağına inanmıyorum.
Bir tek kurtuluş var;
Yerinde bir dönüşüm...
Buna ihtiyaç var.
Bölgenin kültürüne, coğrafik ve iklim yapısına uygun evler yapılması gerekir.
Yoksa 50 imar affı gelse, Batman’ın kentleşme konusunda derdine cevap olamaz.
Bir de Batman’ın şöyle bir sorunu var;
Büyüme ile çevre ilişkisi noktasında sorunlar...
Batman’ın kuruluşundan bu yana, yeşil alanlara yeteri kadar önem verilmemiştir.
Hala Batman’da hiçbir park ve yeşil alanın olmadığı semtler var.
Batman’da, adeta betonlaşma sarhoşluğu içerisinde, var olan yeşil alanlara da göz dikilmiş.
Ellerinden gelse, var olan yeşil alanları da yol, taziye evi , ibadethane ve eğitim tesisi adı altında yok edecekler.
Okul bahçelerindeki sosyal donatı ve yeşil alanlar bile her gün beton yığınına dönüştürülüyor.
Oysa her ağaç kesildiğinde yeşil alanın varlığı ortadan kaldırılıyor.
Oysa toprağın ve ormanın varlığı, geleceğin teminatıdır.
Evren ve kainatın geleceğidir.
Her bir ağacın kesilmesi, oksijenin, yağmurun ve gölgenin biraz daha yok olacağı anlamına geliyor.
50 Yıllık şehirleşme serüveninde aağaçlık alanların yerini habire asfalt yollar, beton binalar alıyor.
Geç de olsa bunun farkına varıldı şimdilik.
Ama halen Batman’da bir ağaç korusu yok.
Şehirlerin, başka canlıların da yetişebileceği şekilde planlanması gerekir.
Bırakın yeşil alanları, apartmanların üstüne dahi ağaç dikmek lazım.
Yaban hayatı, her alanda sürdürmek gerekir.
Doğa- insan ilişkisi kanununu, şehrimizde harfiyen uygulanmalı.
Çünkü insan, doğanın bir parçasıdır.
Bu bağı koparmak yerine güçlendirmek gerekir.
Kent bostanlarının oluşturulması gerekir.
Kentsel gıda ormanlarına acilen ihtiyaç var.
Şehirlerde, doğal ve yeşil alan noktasında insanlar da kendi alternatif kaynaklarını geliştirmelidir.
Şehrimizde, yeteri kadar doğal yaşam alanları olmadığından, doğa ile bütünleşmek için köye gitme arzusu var.
Bu arzuları şehirde de giderebilecek doğal ve yeşil alanlarının kurulması için seferberlik ruhu ile çalışmak gerekir.
