Sektörel yapılaşmalar

Sektörel yapılaşmalar
25-03-2024

“Sektörel Siyaset” ya da “Siyasetin Sektörleşmesi” deyimini kullanan Mehdi Öztüzün maalesef partisinden ihraç edildi.

Bir hiç uğruna ve bir fotoğraf karesi bahane gösterilerek kazandığı onca oya rağmen ve halka rağmen yarış dışı bırakıldı.

Eğer seçim yarışına girseydi büyük bir ihtimalle DEM parti önceki aldığı oylardan çok daha fazla oy alacaktı.

Kendi deyimiyle “Siyaset ağaları” Mehdi Öztüzün’e gösterilen teveccühten endişe duymuş olacaklar ki ona karşı komplo kurdular.

Aslında sektörleşme sadece DEM partide yok, birçok STK, kurum, kuruluş ve yapılarda da var.

Herkes kaptığı koltuğu, makamı, menfaati terk etmek istemiyor.

Bir dernekte, bir vakıfta, bir kurumda da sektörleşme ve yapılaşma var.

Bu sektörleşme dışarıdan birinin girmesine müsaade etmiyor.

Örümcek ağı gibi örülen ağlar çelikten örülmeye çalışılıyor.

Örülen ağları kimsenin delmesine ve kurulan düzene müdahale etmesine izin verilmiyor.

Menfaat yapıları menfaatlerinin kesilmemesi adına ellerinden gelen her türlü şeyi yapmayı caiz görmektedirler.

Bu arada ayak oyunları, bel altı vuruşları, karalamayı, komplo kurmayı, itibarsızlaştırmayı meşru görenler öne sürdükleri düşüncelere rağmen yapmaktadırlar.

Kimi demokrasi, halkın iradesi, kendi kendini yönetmeyi öne çıkarmalarına rağmen bu ilkeleri göz göre çiğnerler.

Kimi de dinin buyrukları ve düşüncelerinde yer alan, dürüstlük, doğruluk, emanete hıyanet etmemek, yalan söylememek gibi ilkelere ihanet ederek kurdukları düzene yaklaştırmazlar.

“Görev istenmez verilir” prensibini dillerine pelesenk yapanlar bu prensibe rağmen görevi kapmak adına ve kaptırmamak adına her türlü meşru ve gayrı meşru yönteme başvururlar.

Edebiyatını yaptıkları dini idealler, ya da demokrasi ve halkın iradesi sadece bir söylem ve insanları sömürü aracı olarak kalır.

Bir dernekte, bir vakıfta, bir cemaatte bile yönetimi ele geçirenler kendi aralarında top çevirirler. Dışarıdan velev ki, liyakatli bile olsa görevi kimseye devretmezler.

Bir kurumda kurum yöneticisi koltuğunu kaptırmamak için rakiplerine karşı her türlü karalama, ayak oyunları ve bel atı vuruşları yapar.

Bir şekilde alınan yetki ömür boyu sürecekmiş gibi veya miras kalmış gibi hareket eden yönetici kurum içinde örümcek ağı kurar.

İster STK, ister vakıf, ister cemaat, ister parti her ne olursa olsun genelde kişilerde liyakati değil sadakati önceller.

Bu yüzden öne sürülen misyon yerine getirilemez.

Zaten amaç misyon değil kişilerin menfaatidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Dilaver Adıbelli
Dilaver Adıbelli 1 ay önce
İşte bireyleri, toplumu,ahlaki,adaleti,hatta aileleri bile yok eden bu çıkar, menfaat yani rantçı tutumdur.Allah sonumuzu hayretsin. Güzel yazıydı, tebrikler...