ŞEPİRZE

06-01-2016

Şepirze, Kürtçe bir kelime olup Türkçede kısmen “perişan” anlamına gelmektedir.

En sonda söylemem gereken şeyi en başta söylemem gerekirse, yazının öznesi yani “şepirze”si ise benim efendim. Zira içinde bulunduğum koşulları anlatınca sonuna kadar hak vereceksiniz bana eminim.

Evvela bir soruyla başlamak istiyorum yazıma.

Bu yazıyı hangi koşullarda yazdığımı tahmin edeniniz var mı? Evet, hiiiç yormayayım sizi. Zira Batman dışında yaşıyorsanız tahmin etmeniz mümkün değil şansınızı boşuna zorlamayın.

Nitekim “Bir Batmanlının halinden ancak ve ancak bir Batmanlı anlar” bu lafımı da bir yere not edin.

Şimdi sorumun cevabına gelip içinde bulunduğum koşullardan bahsedeyim.

Saat tam olarak 22.44

Her zamanki gibi, elektrik yok.

Laptopumun kafasını yarıya kadar indirip ekran ışığından faydalanarak yazıyorum bu yazıyı. Ayrıca laptopu 4 saat evvel şarj ettiğim için de şanslı sayıyorum kendimi. Gerçi cep telefonumun şarjı yüzde 30’larda ama olsun, gelen mesajlara yanıt vermez isem, ekran ışığını düşürüp aramaları yanıtlamaz isem sabaha kadar idare eder muhtemelen.

Bu arada sular da kesik…

Gerçi şu anda banyodan damla damla su sesi geliyor ama biliyorum dünkü gibi kandırmaca bir ses bu yine. Haaa bu arada başucumda duran hazır sudan dolayı da şanslı sayıyorum kendimi. En azından sinir ve depresyon haplarımı susuz içmeyeceğim bugün. (Burası şaka tabi, yazıyı süsleme mahiyetinde yani)

Ve sıkı durun…

Size şepirzelğimin en can alıcı noktasından bahsedeceğim.

Su ve elektrik kesintisinin 3. günü bugün. Bu yüzden 9’la çarpıyorum öfkelerimi.

Bendeniz yazarınız, su ve elektrik kesintisi karşısında hayata küstü ve 3 gündür gazeteye uğramıyor.

İnanmayanınız varsa (0488 212 80 75) Batman Sonsöz’ün numarası. Arayıp ve “Türkan 3 gündür buraya uğruyor mu?” diye sorabilirsiniz rahatlıkla.

Tamı tamına 3 gündür, mahsur kaldım evde.

Ve teşhir ediyorum. Tüm bunların tek müsebbibi DEDAŞ ve BASKİ’dir efendim.

Kentimizin güzide iki kurumu (!)

Biri zırp pırt elektrikleri kesip “kaçak var kaçak” diye avaz avaz bağırıp kendini temize çıkarmaya çalışan bir kurum. (O ki DEDAŞ oluyor)

Ötekisi ise hayatında meteoroloji kelimesini duymamışçasına tedbir almak nedir bilmeyen, kendi havasında esip gürleyen bir ekip… (Bu da BASKİ oluyor)

Bir yandan polyannacılık da oynuyorum ha…

“Fena mı, bizi bazı şeylere de alıştırdılar beyefendiler” diyorum kendi kendime.

Her an elektrik gidecekmiş gibi teyakkuzda, her an sular donacakmış gibi panikte olmayı öğrettiler mesela.

Ben ki (namı diğer şepirze) karların usul usul yere düştüğü bir günde, eldivenlerimi takıp evimin önünde kardan kadın yapıp, gazetede ise müdürün olmadığı saatlerde muhabir arkadaşlarımla kartopu oynayacaktım…

Bol bol kar fotoğrafları çekecektim falan…

Ama olmadı efendim… Kuzenim Gülsüm’ün aldığı kar botlarını dahi giyemedim.

Demem o ki hayaller yine “pufffff”

***

Yazıyı fazla uzatmamam gerek, malum laptopun şarjı tehlikede.

Gariban lakaplı muhabirimiz Osman Çapar da uyumuştur hem. Haaa ondan bahsetmedim değil mi size? Elektriksiz günlerde en iyi destekçimdir kendisi. İstihbaratı CİA'yi aratmıyor desem yeridir. Her elektrik kesintisinde DEDAŞ’ı ayağa kaldırıyor yeminle… (iyi de yapıyor ohhhhh olsun)

***

Neyse efendim yazımın ana temasına geçeyim.

Evvela DEDAŞ Müdürü Faruk İşlek Bey’e sesleneyim;

Yahu Müdür Beyciğim, Allah Peygamber için yeni trafolar almak, kaçakla mücadele etmek ya da kaçak kullanımının yoğun olduğunu bildiğiniz Batman’da elektrik kesintilerine karşı önlem almak bu kadar mı imkânsız? Henüz yeni geldiniz Batman’a. Belki tanımıyorsunuz beni ama bu, Batman’ın biricik yazarı Türkan’a yapılacak şey değil bilesiniz. (Bu arada Sağlık Mahallesi 1916 sokakta oturuyorum bilginiz olsun, ne bileyim belki elektrik kesintilerini telafi etmek istersiniz)

***

Diğer bir seslenişim de Belediye BASKİ’ye tabi… 

Bre efendiler sağır sultan bile günler öncesinden soğuk hava kütlesinin geleceğini biliyorken Allah aşkına siz ne işle meşgulsünüz?

Suların donabileceğini, donmaya karşı ne tür tedbirler alınması gerektiğini, olası bir donmada ya da kesintide halkın mağduriyetini nasıl gidermeniz gerektiğini ben mi öğreteyim?

Bu kadar da olmaz pes pes pes… (Lafın gelişi pes. Elektrik ve su kesintileri sona ermezse yazının devamı gelecek zira)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?