SİLAHLANDIRMAK MI, SİLAHSIZLANDIRMAK MI İYİ?

23-12-2014

AK Parti Milletvekilinin Meclis İçişleri Komisyonu'nda “ruhsatı alma yaşının 18'e indirilmesi için” lobi yaptıkları yönündeki iddialarla birlikte, toplumun silahlanmasının mı yoksa silahsızlandırılmasının mı iyi olduğu tartışmaları yeniden alevlendi.

Bireysel silahlanmanın her sene arttığı Türkiye’de, silah ruhsatları leblebi dağıtılır gibi dağıtılıyor.

Şu anda Türkiye’de silah ruhsatı alabilmek için 24 olan yaş zorunluluğunun 18’e indirilmesi için çalışma başlatıldığı belirtildi.

Bir taraftan elinde silah olanların silahlarını bırakmaları için ikna çabaları sürerken, diğer bir taraftan bireysel silahlandırmanın önünü açmak, çelişkinin alasıdır.

Bir de kimin silahlandığına bakmak lazım.

Ruhsatlı bir silah için bir kişinin resmi işlem ve yeni silah alması için gereken para (silaha göre değişir ama en düşük silahı bile baz alırsak) 7 bin Tl’den aşağı değildir.

Bu da şu anlama geliyor, parası olan silahlanıyor, parası olmayan silahlanamıyor.

Silahlanan neden silahlanıyor bir de ona bakmak lazım.

Emniyete ruhsat için başvuranların genelde gerekçeleri de aynıdır:

can güvenliğimiz yok, koruma amaçlı olarak silaha ihtiyacımız var”

Eğer bu beyan doğruysa demek ki bu ülkede ciddi manada bir güvenlik zaafı var.

Oysaki devletin, bireysel silahlanma ile güvenlik sorununu çözeceğine inanılıyorsa bu bir yanılgıdır.

Bu iş ancak toplumda genel anlamda güven sağlamakla mümkün olabilir.

Bu da bireysel silahlanma ile değil, ancak topumu silahsızlandırmakla mümkün olabilir.

Dünyanın en küresel İnsan Hakları Örgütü olan Uluslararası Af Örgütü raporlarına göre Türkiye’de silah ticareti, bireysel silahlanma nedeni ile çığırından çıkmış durumdadır.

Toplumun büyük yaralarından birisi olan intihar ve kadın cinayetlerinin çoğu, bireysel silahlanmanın bir sonucudur.

Bireysel silahlanmayı özendiren diğer bir neden de televizyon dizileri ve sinema filmlerinde silahlanmanın özendirilmesidir.

Yine çocuklara hediye edilen oyuncak silahlar da daha küçük yaştan başlayarak silaha karşı özenti oluşturuyor.

Bireysel silahlanmanın önüne geçilmesinde en büyük görev siyasi iktidara düşüyor.

Bunun için de bireysel silahlanmayı özendirecek yasalar yerine, silahlanmayı engelleyici yasalar çıkarılmalıdır.

Hafif silah üretimi ve ithalatı da kısıtlanmalı, zorunlu haller dahil kesinlikle rasgele silah ruhsatları dağıtılmamalıdır.

Sivil Toplum Örgütleri, bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi için kampanyalar başlatmalı.

Özelikle “Kurtlar Vadisi”, “Arka Sokaklar” gibi TV filmleri ile kâr ve rating kaygısı güderek şiddete yer veren programlar RTÜK tarafından yasaklanmalıdır.

Lafın kısası toplumda hızla bir silahlanma kampanyası başlatmak gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?