Bütün benliğinizle, doğayı ve tüm canlıları savunmak için gönüllü bir derviş edası ile mücadele ettiniz mi hiç?
Tabiattaki bütün değerleri, börtü böceği korumaya çalışırken deli muamelesi gördünüz mü?
Yaşam hakları ve gelecekleri için mücadele ettiğiniz kişilerin size destek olmadığına ve onların bile sizi anlamadığına şahit oldunuz mu?
Anız yangınları ve yok edilmek istenen Hasankeyf için nöbet tuttunuz mu?
“Hasankeyf’i, Dicle’yi, Anadolu’yu vermeyeceğiz” diyerek yağmur çamur demeden günlerce yürüdünüz mü?
Sadece “temiz hava, yeşil bir dünya istiyoruz” diye etkinlik yaptığınız için karakol ve mahkemelere düştünüz mü?
Müdahalelere, biber gazına maruz kaldınız mı?
Kazancınızı, mali olanaklarınızı, çevre mücadelesine sundunuz mu?
Ailenizi, özel yaşamınızı, sağlığınızı ihmal ettiniz mi?
Yaşamınızı tehlikeye attınız mı?
Çevreci olduğunuz için sakıncalı damgası yediniz mi?
İzlendiniz mi günlerce, aylarca yıllarca hep, hep, hep?
Rantına engel olduğunuz kişilerden ölüm tehdidi aldınız mı?
Her çevre felaketi yaşandığında, kadrolu bekçi, paralı görevliymiş gibi suçlandınız mı?
Büyük kalabalıklar içinde, çevre mücadelenizde yalnız kaldınız mı hiç?
Çevreye kim zarar verirse versin fark gözetmeksizin karşı çıktınız mı?
İdeolojik bir yaklaşım içinde olmadan, ibadet eder gibi doğanın hakkını tereddütsüz şekilde savundunuz mu?
Doğaya zarar verenlerin karşısında, cesur şekilde karşı durdunuz mu?
Yüzlerce ağaç ekip, binlercesinin ekilmesini sağlayıp, var olan yeşil alanları korudunuz mu?
İsraftan kaçınıp, kirletmemek için çabaladınız mı?
Toplumda çevre bilenicinin artması için çabaladınız mı?
“Kim, hangi kurum, hangi siyasi anlayış yaptı” demeden çevreye zarar veren her kim olursa olsun aynı refleksle karşı çıktınız mı?
Çevre mücadelesini siyasi ve kişisel çıkarlarınıza alet etmeden, samimi bir anlayışla sadece gönüllük esasına dayalı bir duruş sergilediniz mi?
Her dönemde, her iklimde ve her ortamda değişmeksizin, çevreci anlayışınızdan hiç ödün veremeyecek erdemde bulundunuz mu?
Öncelikle kendi adıma cevap vereyim;
Tereddütsüz olarak,
Evet, evet, evet...
Bu soruları neden sorduğumu sanırım, az çok sanırım tahmin edebiliyorsunuzdur.
Ama yine de gündeme uzak olanlar için sorularımın nedenini açıklayayım;
Son günlerde kişisel veya siyasal hesapları için çevreci rolüne bürünenlerin hal ve hareketine bakıp aldananlar var.
Bu kişiler üstüne üstelik utanmadan bir de bizim gibi yıllardır katıksız olarak çevre mücadelesi verenlere de sataşıyorlar.
Bir çevrecinin nasıl bir geçmişi ve pratiğinin olması gerektiğini bir hatırlatayım dedim.
