SURİYELİ KADIN VE KIZLARIN DRAMI!

02-10-2015

Büyük bir zülüm ve bir savaş ortamından, Esad diktatörlüğünün bombardımanlarından, IŞİD’in katliamlarından, infazlardan, tecavüzlerden, açlıktan kaçanlar Batman’da çok zor koşullarda yaşamlarını sürdürüyor.

Batman’a sığınan Suriyelilerin sayısı 10 bin civarındadır.

Bu mülteciler için bir kamp olmadığından dolayı başta varoş kentlere dağılmış durumdalar.

Suriyeli mültecilere karşı Batman halkı genel anlamda son derece misafirperver bir yaklaşım sergiliyor.

Batman’a sığınan mülteciler, uluslararası sözleşmelerde tanımlanan “mülteci” statüsüne ve birçok temel insan haklarına sahip olmadıkları gibi devletin bütün olanaklarından da yeteri kadar yararlanmıyor.  

Hayırseverlerin ve Hasan Argunağa gibi insan hakları aktivistlerinin çabaları ve devletin kıt kanat sunduğu imkânlarla hayatta kalmaya çalışıyorlar.

Evlerini ve yüreklerini mültecilere açan, aşını paylaşan nice örnek insanlar var ama bir o kadar da vurdumduymaz, hatta mültecileri sömüren, çaresizliklerinden faydalananlar da var.   

Birçok Suriyeli mülteci düşük ücretle ağır işlerde çalıştırılıyor.

Özelikle kadınlar ve genç kızlar büyük tehdit altında.

Büyük bir dram yaşıyor savaş mağduru kızlar ve kadınlar.

Kadınların karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike ise zorla fuhuş yaptırılması ve evlilik.

Çocuk yaştaki birçok kız, babası hatta dedesi yaşındaki insanlarla para karşılığı evlendiriliyor.

Yine birçok kadın da çeteler tarafından esir alınarak para karşılığı fuhuşa zorlanıyor.

Büyük bir utanç ve ahlaksızlık söz konusu.

İnsanlık ailesi ise bu durum karşısında sessiz kalıyor, olup bitenleri seyretmekle yetiniyor sadece.

Bu büyük ayıp ve dram karşısında sivil toplum örgütleri, insan hakları savunucuları ve güvenlik kuvvetleri nasıl bir çalışma içerisindeler doğrusu merak ediyoruz.

Ticari taksi sahibi biri anlatıyor “iki erkek bir kadın, Mardin’e gitmek istediklerini söylediler.  Ulaşım ücreti pazarlığında anlaştık ve yola koyulduk.  Bu üç kişi aralarında sürekli kısa ve uzun ilişkili Suriyeli kadınların pazarlılığından söz ediyordu. Mardin Kızıltepe’den bir kız çocuğunu ailesinden alıp 7 bin TL karşılığında bir çeteye satacaklardı. Konuşmalarından iğrendim, adamları yolun yarısında bırakıp Batman’a geri döndüm. Her gün böyle durumlarla karşılaşıyoruz”  diyor. 

Mültecilerin yoksulluğundan ve çaresizliğinden yararlanıp suiistimal edenler insanlıktan nasiplenmemişler elbette.

Bu ahlaksızlığa aracı olanlar ve bulaşanların bir şekilde engellenmesi gerekiyor.

Bu durum toplumda ciddi manada bir toplumsal çöküntüye de neden olur.

Bu da felaket olur hepimiz için.

Böyle bir durumun yaşanmaması için herkesin bu yaşanan ahlaksızlığa karşı ciddi manada tavır alması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?