SÜRİYELİLERE KARŞI SALDIRI KABUL EDİLEMEZ

05-08-2014

Suriye’de devam eden iç savaş ortamından kaçıp Türkiye’ye sığınanlara yönelik nefret gün geçtikçe artmaktadır.

Artan nefret provokatörlerin de yönlendirmesi ile Türkiye’nin birçok ilinde sığınmacılara karşı linç’e varan saldırılar yapılmaya başlandı. 

Batmanda sayıları 40 bini aşan Suriyeli Mültecilere dönük çok şükür bu güne kadar kitlesel bir saldırı olmadı.

Batmanda Suriyelilere yardım noktasında diğer illere oranla kamu kurumlarından çok vatandaşlar yardım edip sahipleniyorlar.

Ancak Batmanda da Suriyeli mültecilere karşı gizliden gizliye bir ötekileştirme bir nefretin gelişmekte olduğunu gözlemlemekteyiz.

1990 yıllarda kırsaldan yoğun bir göç alan Batman şimdide Suriyelilerin gelmesi ile birlikte kentleşme, ekonomik ve sosyal sorunlarda bir artış olduğu bir gerçektir.

Ancak her şeye rağmen Suriyelilerin maruz kaldıkları şiddetten kaçarken mecburi olarak bize misafir olduklarını unutmamak gerekir.

Türkiye’de birçok ilde Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırlar durdurulması için “Suriyeli sığınmacılar kardeşimizdir! Kardeşime dokunma!” sloganı ile “Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu” kamuoyuna çağrıda bulundu.

Yapılan yazılı basın açıklaması çok yerinde bir açıklamadır.

 Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu’nun açıklamasını sizlerle paylaşıyoruz;

“Suriyelilerin evleri taşlanıyor, kundaklanıyor. Bazı yerlerde yerel yetkililer Suriyelileri sürüyor, bazı yerlerde ise polis saldırgan grupları, "Mesajınız alınmıştır" diyerek "sakinleştiriyor". Saldırganlara ise hiçbir yaptırım uygulanmıyor.

Irkçı gruplar, Suriyeliler yüzünden halkın işsiz kaldığını, sığınmacıların “huzurlarını kaçırdıklarını” ileri sürerek, yaygın önyargıları tetikleyerek saldırılara zemin hazırlıyor; linç girişimlerini örgütlüyor.

Medya, bir yandan Suriyeliler yüzünden “esnafın kan ağladığını” anlatan haberlerle ırkçılığı besliyor; bir yandan ise saldırıları “gerginlik”, “mahalle halkının tepkisi” şeklinde yansıtarak ırkçılığı meşrulaştırıyor.

Avrupa’da da neo-Nazi mülteci ve göçmen düşmanlarının argümanları aynı: “İşlerimizi elimizden alıyorlar”, “Suç içiyorlar”, “Kültürümüzü yok ediyorlar”, “Etrafa rahatsızlık veriyorlar”.

Toplumsal sorunların kaynağını göçmenlerde aramak ırkçılıktır. Suriyeli sığınmacılar kanlı bir iç savaşın sivil mağdurlarıdır.

Akrabalarını, eşlerini, evlerini, mallarını ve mülklerini terk ederek, Türkiye’ye sığınan on binlerce Suriyeli kayıt dışı olarak, asgari ücretin çok altında ücretlerle, günde 16 saate yakın çalıştırılıyor.

Türkiye’de işsizliğin, yoksulluğun sebebi Suriyeli sığınmacılar değil; Suriyelileri ucuz işgücü olarak sömürenlerdir.

Hükümet, Suriyelilerin mülteci statüsünü tanımayarak, onlara “misafir” diyerek uluslararası sözleşmeler ve insan hakları normlarından kaynaklanan temel haklarını göz ardı ediyor.

Sığınmacılara yönelik ırkçı saldırganlığa karşı çıkıyor ve hükümetten sığınmacıların koşullarını hızla iyileştirmesini ve mülteci haklarını tanımasını talep etmekteyiz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?