SURİYELİLERE VATANDAŞLIK HAKKI!

12-07-2016

Yaklaşık 4 yıldır ülkelerinden zorunlu bir şekilde Türkiye ye göç eden Suriyeliler için bir statü belirlenmesi ile ilgili tartışmalar gittikçe kızışıyor.

25 bini aşkın Suriyelinin ikamet ettiği Batman’da bu mesele bizleri de yakından ilgilendiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bayram öncesi Kilis'teki iftar programında yaptığı konuşmada, Türkiye'deki Suriyeli göçmenlere vatandaşlık hakkı verileceğini söylemesi ile tartışmalar başladı.

Ardından da AK Parti kurmayları vatandaşlık meselesi ile ilgili Cumhurbaşkanını destekleyici açıklamalarda bulundu.

Böylece gündem bir anda Suriyelilerin Türkiye vatandaşlığına alınması ile ilgili mesele oluverdi.

Suriyelilere vatandaşlık verilmesi meselesine sıcak bakan da var, karşı çıkan da

Karşı çıkanlar vatandaşlık meselesinin insani bir haktan ziyade sadece mili ve siyasi bir hak olarak ele alındığını iddia ediyorlar.

Vatandaşlığı destekleyenler ise Osmanlı döneminde Suriye’nin de vatan toprağı olduğunu, savaştan kaçanların çoğunun suni Müslüman olduklarını ve kendilerine vatandaşlık verilmesinin hak olduğunu söylüyorlar.

Türkiye vatandaşlığı mı, çifte vatandaşlık mı yoksa, mülteci statüsü mü olur?

Adına ne denilirse denilsin savaş mağdurlarına insani koşulların yaratılması için ne gerekirse elbette yapılmalıdır.

Ancak şöyle bir gerçek de var;

Suriyeliler için yapılacak en büyük iyilik, özlemini duydukları kendi vatan topraklarına geri dönülmesinin şartlarının oluşturulmasıdır.

Bu oluşmadıktan sonra ne yaparsanız yapın Suriyeliler meselesi nihaiyi bir çözüme ulaşmaz ve onları memnun edemezsiniz.

Şöyle bir gerçek de var, işsizliğin ve yoksulluğun en yüksek düzeyde olduğu Batman’da Suriyeli mültecilerle birlikte bu mesele daha da yakıcı hal aldı.

Doğrusunu söylemek gerekirse özellikle yoksul ve fakir insanlar, savaş mağdurlarının statüsüz bir şekilde bile iş ve aşlarına ortak olmasından dolayı çok da memnun görünmüyorlar.

Suriyelilere statü verildiğinde şimdiye kadar kaçak çalışan Suriyeliler bu kez serbest çalışınca işsizlik daha da artacaktır.

En basiti hayırseverlerin yardımları, sadakaları, devletin sosyal yardımları bile Batmanlı muhtaçlardan daha çok Suriyeli savaş mağdurlarına gidecektir.

Bu da toplumun bir kesiminde Suriyelilere karşı bir hoşnutsuzluğun oluşmasına neden olur.

Hali ile Suriyelilere vatandaşlık söz konusu olursa yabancı düşmanlığı daha da artabilir.

Ayrıca Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, bazı bölgelerin demografik özelikleri ve ülkenin sosyolojik dokusunu zedeleyecek sonuçlar da doğurabilir.

Ancak bunlar, hiç kimsenin Suriyeli mazlumlara karşı düşmanlık yapmasına gerekçe olmamalıdır.

Suriyeli mültecilerin Türkiye’de bulunduğuı süre içinde insan onuruna yakışır bir şekilde hayat sürdürmeleri elbette sadece devletin değil hepimizin ortak sorumluluğudur.

Suriyelilere karşı insanı sorumluluğumuz yerine getirirsek günün birinde ülkelerine döndüklerinde bizleri hep iyilikle anacaklardır.

Anıp anmamaları ayrı bir mesele bu insanların yerinde bu gün biz olabilirdik, kendimizi onların yerine koyup ona göre hareket etmeliyiz.

Suriyeliler meselesini her türlü hesap ve çıkarın dışında tutarak çözülmesi için çaba sarf etmek gerekir.

Siyasilerin hesabı ne olursa olsun ona bakmadan kendilerine kardeşçe bir yaklaşım içerisinde olmalıyız.

Ancak mazlum mazlumun, mağdur mağdurun derdinden anlayabilir.

Ayrıca bu hem Müslüman hem de insan olmamızın gereğidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?