TACİZ, TECAVÜZ VE FUHUŞ ÜÇGENİ

26-11-2017

Küçük yaştaki kız çocuklarına yönelik cinsel taciz ve tecavüzcü vakalarına ilişkin geçen hafta yazdığım yazı sonrası birçok mesaj aldım.

Zaten yeteri kadar üzgün ve öfkeliydim.

Annelerden gelen mesajlar beni bu kez fazlası ile duygulandırdı.

Bir anne “Yazınızı okuduktan sonra Lisede okuyan kız çocuğuma sarıldım sabaha kadar gözüme uyku girmedi” diye yazıyordu.

Başka bir Anne “Çocuk yaştaki kızların hayatını karartanların üzerine gidilmelidir. Bu vakalar görmezden geldikçe üstü örtüldükçe daha da çoğalır” diyerek tepkisini dile getiriyordu.

Batman Sonsöz Gazetesi muhabirlerinin bir sene içerisinde yargıya intikal eden birçok taciz ve tecavüz olayı ile ilgili haberleri, kamuoyunda geniş bir şekilde yankı uyandırdı.

Bu haberlere herkes gibi ben de üzüldüm ve öfkelendim.

Eminim ki evlat sahibi olan-olmayan her vicdan sahibi insan da bizimle aynı duyguları taşıyordur.

Her ne kadar kısmi olarak bir dejenererasyon yaşanıyorsa da toplum, özelikle terbiyesizlik, hayâsızlık ve ahlaksızlıklara karşı son derece hassastır.

Ancak bazı kendini bilmez onursuz ve haysiyetsiz taciz ve tecavüzcüler, halen bunun farkında değiller her halde.

Bir gün bu halkın öfkesi üzerlerine patlarsa vah hallerine derim.

Şahsen ben taciz, tecavüz ve fuhuşla şehrimizin gündeme gelmesinden rahatsızım.

Ancak bu kirli işler karşısında susmak da çözüm değildir elbette.

Birçok sosyal sorunu olan şehrimizde bu utanç verici problemin kaynağında öncelikle cehalet ve maneviyatsızlık yatıyor.

Tabi bu sorunu tetikleyen birçok sebep de var.

Bana göre en önemli sebeplerden biri de başını alıp giden fuhuş sektörüdür.

Bu sektör günden güne şehrimizde büyüyüp dallanıyor.

Özellikle dışarıdan gelen ve para karşılığında fuhuş yapan kadınlardan çokça söz ediliyor.

Utanarak ve üzülerek söylüyorum özellikle zor durumda olan bazı mülteci kadınların da bu işin içine çekildiği söyleniyor.

Batmandaki fuhuş sorununu Emniyet’te bu alanla ilgilenen yetkilinin de bulunduğu bir toplantıda dile getirmiştim.

Yetkili kişi “gerçek beyan durumlarında gereğini yaptıklarını” söylemişti.

Yani bu konuda vatandaşın kendilerine yeteri kadar yardımcı olmadığını söylemek istiyordu.

Her ne kadar toplumumuz ahlaksızlıklara karşı hassas ise de ne yazık ki iş şikâyete gelince geri çekiliyorlar. 

Neden şikâyet etmediklerine dair birçok haklı sebepleri de var elbette.

Çünkü sadece Emniyet değil, en basit bir kamu kurumunu, 112 acil veya itfaiyeyi bile arayarak vaka bildirenleri adeta pişman ediyorlar.

Telefona bakanlar arayan kişiyi, yanlış ihbarcı muamelesi yapmaktan tutun, neredeyse yedi sülalesine kadar sorup soruşturuyor.

Bu nedenle insanlar ihbar konusunda kurumları arama noktasında muzdaripler.

Ama bireysel tepki ve yaklaşımlarla da fuhuş gibi önemli bir sorun çözülemez.

İlgili kurumaların denetim ve cezai yaptırımları en etkin ve önemli mücadele yöntemidir.

Halk arasındaki konuşmalar ve şikâyetlerden yola çıkan Emniyet Ekipleri geçen hafta, içerisinde günübirlik veya diğer adları ile 1+1 evlere baskınlar düzenledi.

Şüphe edilen 50 ayrı eve operasyon düzenlendi.

Bu baskınların amacı 1+1 evler ile ilgili iddialardı elbette.

Halk arasındaki konuşmalara bakılırsa özellikle son zamanlarda fuhşun Batmanda giderek yaygın hale geldiği ve 1+1 evlerin, bu işler için günübirlik kiralandığı söyleniyor.

Fuhşun başka hangi mekânlarda ve adreslerde yapıldığı ile ilgili ise çeşitli söylentiler var.

Aslında halk, çok şey biliyor. Vatandaş, kendi arasında çok konuşuyor da iş, kamu kurumlarına nerede, kimin tarafından bu işin yapıldığı ihbarına gelince her nedense herkes susuyor.

Şehrimizde fuhuş, taciz ve tecavüzlerin yaşanması bizi üzüp öfkelendiriyorsa bu ahlaksızlık karşısında susmamak gerekir.

Vatandaşlar, devletin ilgili kurumları ve sivil toplum örgütleri, taciz, tecavüz ve fuhuş üçgenine karşı üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmelidir.

Şehrimizin, taciz, tecavüz ve fuhuş ile şehrimizin gündeme gelmesini istemiyorsak, elimizi mutlaka taşın altına koymalıyız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?