TAHİR ELÇİ’Yİ ÖLDÜRENİ ÖLDÜRMEK!

09-12-2015

Tahir Elçi, bu bölge için bir değerdi!

PKK Terör örgütü değildir” de derdi!

“PKK’nın hendek siyaseti yanlıştır” da derdi!

Çoğumuz birincisini veya ikincisini tek başına deme dirayeti, gücü veya cesaretini kendimizde bulabiliriz. Ama ikisini bir arada söyleyebilecek ender insan vardır!

O ender insanlardan biri yok artık!

Yok derken, fiziki olarak yok! Aslında onun mesajı, emaneti ve vasiyeti yaşıyor!

Tahir Elçi yazılı bir vasiyet bıraktı mı bilmiyorum. Ama ölmeden önceki son sözleri, beyinlere işleyen bir vasiyetti;

“Tarihi bölgede bir çok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış, bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz! Savaşlar, çatışmalar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz”

Bu sözlerle kaldı hafızalarda. Onu seven, onu yaşatmak isteyenlerde bu sözlere sahip çıkmalı, bu çatışmalardan uzak durmalıdır. En azından bu çatışmalar, insanlığın ortak mekânı olan, maneviyatın ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerden uzak tutulmalıdır.

Kimin faydasına, kimin zararına tartışmasına girilmemelidir.

Tahir Elçi’nin hatırına, bu hendekler kapatılmalı, akan kanın önüne geçilmelidir.

Tahir Elçi’yi hendekler öldürdü!

Tetiğe kimin bastığından bağımsız söylüyorum. Polis veya YDG-H kurşunu olabilir ama onu asıl öldüren hendekti!

Bu siyaseti, bu tahribatı durdurup, Tahir Elçi’nin vasiyetini yerine getirelim, onu öldüren hendekleri biz de “öldürelim”!

İnanın bu “ölüm” birçok tomurcuğun doğmasına ve güzel duyguların hayat bulmasına vesile olacaktır.

Bu güzelliğe vesile olanlarda mutlaka karşılığını alacaktır.

Bu noktada herkese yükümlülükler düşmektedir. Herkes elini taşın altına soksun. Kimse, “sıcak, elim yanar” demesin.

Ölenler bizim!

Yanan değerler bizim!

Kaybeden insanlar bizim!

Yok olan tarih bizim!

Bu savaşın kazananı yok!

Kaybedeniyse hepimiz!

Birileri dayattı diye hepimiz buna mahkûm olmayalım. Aklıselimle düşünüp, diyalog yollarını açalım. Tahir Elçin’in mirasına sahip çıkalım. Emanetine ihanet etmeyelim!

Onu sevmeyenlerin böyle bir yükümlülükleri yok, ama sevdiğini iddia edenlerin, yükümlülükten çok zorunluluğu var bu noktada!

İnsana ve insanlığın temel değerlerine zarar veren girişimlerden sakınılan, aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?