TAZİYELERİN SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILMASI

23-03-2017

Daha yirmi yıl öncesine kadar komşu, tanıdık veya akrabalarının taziyeleri olanlar, yas havasına bürünürdü.

Taziye yakınlarının yüzlerinde tebessüm olmaz, günlerce radyo ve televizyonlar açılmaz, eğlenceden uzak durulurdu.

Hatta insanlar süslenip püslenmez ve tıraş bile olmazdı.

Şimdi ise taziyeye ve düğüne gideni neredeyse birbirinden ayırmayacak kadar karmaşık bir durum söz konusudur.

Çoğu kişi, sosyal medya üzerinden taziyeleri ilan ediyor ve taziye evinden çok sosyal medya üzerinden başsağlığı dileklerinde bulunuluyor.

Oldu olacak sosyal medya üzerinden taziye portalları açılsın, insanlar sanal ortamda taziyelerini gerçekleştirsin.

Tabi bir de taziyeye gidenler konum paylaşarak taziyede olduklarının reklamını yapıyor.

Hatta bazısı daha ileri giderek ölenin yakınları ile birlikte fotoğraf paylaşacak kadar işi abartıyor.

Eskiden bir taziye gidilirken en önde din âlimleri yer alıyordu, şimdi ise gösteriş amacı ile taziyelere gidenlerin önünde cep telefonu ile fotoğraf çekenler yer alıyor.

Bu gelenek, gösterişi sevenler yüzünden günden güne yayılıyor.

Zahmet edip taziye evine gelemeyen bir kısım ise telefonla taziye dileklerinde bulunup, başsağlığı dileklerinin imam tarafından cemaate bildirilmesini istiyor.

İmamda taziyeye gelenlerden daha çok, telefonla mesaj gönderenlerin isimleri vurgulaya vurgulaya söylenerek Fatiha okutuyor.

Yakında taziye evlerine LED ekranlar kurulup görüntülü telekonferanslarla canlı olarak mesaj yayınlama modası da başlar bu gidişle.

Kısacası gösteriş merakı olanlar ve yaşamın her alanında siyaset yapanlar, taziyeleri bile emellerine alet edebilecek kadar ileri gidiyor.

Ne yazık ki birçok din âlimi de bu olan bitene karşı sessiz kalıyorlar.

Oysa inancımıza, gelenek ve göreneklerimize göre yas evinde siyaset ve gösteriş olmaz, o mekânlar acıyı paylaşma, dua ve ibadetlerin yapıldığı yerlerdir.

Taziyede âlimlerin, niyet ve davranış yönünden yanlış yapanları uyarmaları gerekir.

Beyler, bayanlar taziyelerde gösteriş amaçlı davranışlarınızla günah işliyorsunuz, insanların yası üzerinden çıkar elde etmeye çalışıyorsunuz. Bu yaptığınız günahtır, ayıptır” demeleri gerekmez miydi bu güne kadar?

Ben böyle bir açıklamalarına şahit olmadım şahsen.

Olmadığım için de böyle bir yazıyı kaleme almak zorunda kaldım.

Umarım bu uyarımdan sonra taziyeleri fırsata dönüştürüp boy gösterenler daha dikkatli olurlar

***

Konu taziyelerden açılmışken diğer nahoş bir duruma daha dikkat çekmek istiyorum.

Taziye esnasında telefonların yüksek sesli zillerinin yarattığı rahatsızlık ve taziye yerinde telefonla görüşme yapılması da son derce ayıplanacak durumdur. 

Yas evinde bir bakıyorsun aranan bir kişinin telefondan roman havası, kemençe, delilo veya uzun hava müziği çalıyor.

Telefonu aranan kişilerin birçoğu da telefona cevap verip yüksek sesle olduk olmadık şeyleri konuşuyor taziye ortamında.

Bu da göze çarpan diğer önemli bir yanlıştır.

Sanırım telefonlara “sessiz” modunu ekleyeler, bu tür durumlar için bu özelliği düşünmüşlerdir.

Ancak her nedense birçok telefon sahibi bu fonksiyonu taziyelerde devreye almıyor. 

Bu yüzden telefonu sessize alan işlemin adına “ taziye mod’u” ismi verilirse belki taziye esansında telefonu sessize almayı akıl ederler.

Sonuç olarak  “taziyeler dinimize ve gelenek göreneklerimize göre kutlanmalıdır” demek istiyorum, amacım ise kimseyi ne ayıplamak, ne kıskanmak ne de küçültmektir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?