Üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar istisna kapsamında.
Bu nedenle 17 günlük kapanma sürecinde tekstil işçileri yine çalışacak, istisna dedikleri işyerlerini yine çalıştıracaklar.
Bu güne kadar korona virüsten etkilenen çalışanlara verilen bazı desteklerden kendilerine bir kuruş yardım da yapılmamış.
Eskiden tarım sektöründe maraba gibi çalıştırılan gençler şimdi tekstilde çalıştırılıyor, tek farkları güneşin altında değiller.
Dirsek dirseğe çalışma ortamında çalıştırılıyorlar.
Yine dirsek dirseğe toplu taşıma ile taşınıyorlar.
Dirsek dirseğe yemekhanedeler.
Korona virüse karşı doğru dürüst bir tedbir yok.
Aşı bu risk gurubundaki emekçiler öncelikli görünmüyor.
Aşıda öncelikli kesim arasında değiller.
İşyerinde esnek çalışma ve gerektiği kadar tedbir yok.
Gidiş ve gelişlerde işyerinde çalışırken de tüm emekçiler adeta dirsek dirseğe omuz omuzadır.
Acaba diyorum bu korona virüs, tekstil işçilerine bulaşmıyor diye bir kural mı var?
Elbette öyle bir durum yok.
Korona virüs nitekim ilk doğuş yeri olan Çin’de kendisini var edenleri bile affetmedi.
Batmanlı gariban tekstil işçilerini mi af edecek?
Ama buna rağmen gariban tekstil işçileri kimsenin umurunda değil demek ki.
Hastalanma ve ölüm riskine rağmen emekçiler çalışmak zorunda kalıyor.
17 Günlük sokağa çıkma kısıtlamasından tekstil işçilerinin kapsam dışı kalması, alınan tedbirlerin ruhuna da aykırıdır.
Sadece Batman'da bildiğimiz kadarı ile 20 bini aşkın insan, tekstil alanında çalışıyor.
Bunların çalışmaya devam etmesi korona virüsün yayılması için de bir tehdittir.
Bu nedenle tekstil çalışanlarının en azından şimdiden esnek çalıştırılmaları, Ramazan Ayının son haftasında Cuma akşamından, yani 7 Nisan 2021 tarihinden başlamak üzere 9 günlük idari izinli sayılmaları için bir şeyler yapmak gerekir.
İlgili kurum yetkilileri tarafından bir karar bağlanmazsa emin olun, işverenler tarafından arife günü akşamına kadar işçiler çalıştırılacak ve muhtemelen bayramın ikini günü de iş başı yapacaklar.
Korona virüs ile işyerlerinin kapanması sonucu işsiz sayısı arttı.
Bundan dolayı tekstil sektöründe bunu fırsata dönüştüren bazı işyeri sahiplerinin, hak gaspı yaptığı iddiaları var.
Hayat şartlarının ekonomik olarak zorlaştığı bir dönemde işçi ücretlerine zam yapmadıkları gibi, asgari ücretin altında işçi çalıştıranların da olduğuna dair duyumlar alıyoruz.
Elbette her sektör gibi tekstil sektörü de zor bir dönemden geçiyor.
Ancak yaşanan zorluğun faturasının işçiye kesilmesi doğru değildir.
Sonuç olarak tekstil işçilerinin çok zor şartlar altında çalıştığını biliyoruz.
Tüm yaşanan sıkıntılara rağmen işçi sağlığının korunması için gerekli tedbirlerin alınması, ayrıca emekçilerin alın terinin hak ettiği şekilde ve zamanında verilmesi gerekmektedir.
