TOK OLAN, AÇ OLANIN HALİNDEN ANLAR MI?

31-05-2017

İçinde bulunduğumuz Ramazan Ayının birçok faydası var.

En büyük faydalarından biri de dayanışma ve yardımlaşma ayı olmasıdır.

Bu ayın hatırına yardımlaşma ve merhamet daha da artar, insanlar fitre ve zekâtlarını mağdur olan insanlara dağıtır.

Birçok kişi de aşını, yemeğini komşusu ile veya hiç tanımadığı mağdur insanlarla paylaşır.

Şu da bir gerçektir ki yoğun göç nedeni ile yoksulluk ve işsizliğin olduğu şehrimizde yardımlaşma ve dayanışma için binlerce fırsat var.

Aç ve açıkta olan insanlar var.

Ramazan Ayı, tok olanın aç olanın halinden anlaması ayı değildir elbette.

Ancak oruçlu olan insanlar 15-16 saat boyunca gıda almayınca acıkmaya ve susamaya başlar.

Bu belirtiyi oruç tutan herkes Ramazan Ayı buyunca belirgin bir şekilde fark eder.

O an yokluktan, yoksulluktan dolayı her gün yeteri kadar beslenemeyen, aç kalan insanların nasıl bir yaşam sürdürdüklerini, birazcık merhamet varsa yüreğinde daha iyi anlar.

Aç kalırken sadece yoksulluk ve açlık çekenlerin halini değil, yediği nimetlerin kıymetini de daha iyi anlaması gerekir insan.

Anlayıp da yiyecek ve içeceklerin israfından her zaman kaçınması gerekir.

Suyun, yemeğin değerini daha çok bilmesi gerekir.

Hiçbir suretle “para benim, istediğimi yerim, istediğimi içerim” dememesi gerekir.

Nefsine hakim olup beslenmesine yetecek kadar tüketmesi gerekir.

Hiçbir suretle yiyecekleri çöpe atmamalıdır.

Kaynakların korunması adına aşırı derecede su tüketiminden de kaçınılmalıdır.

Parası çok olan, daha çok yemek yerine daha çok muhtaç olanlara yardımda bulunmalı, aç olanların karnını doyurması gerekir.

Bu gün maddi açıdan durumu iyi olan her bir aile, mağdur bir aileyi kardeş edinip yardımda bulunsa inanın şehrimizde aç ve açıkta olan hiç kimse kalmaz.

Ramazan Ayı nedeniyle yardımlaşma ve dayanışma adına birçok etkinlik ve organizasyon gerçekleştiriliyor.

Beğensek beğenmesek Ramazan Ayı dolayısı ile yapılan her etkinlik, bir kesimin gereksinimlerini karşılamaktadır.

Birilerine göre gereksiz olan etkinlikler birilerini yakından ilgilendirebiliyor.

En basitinden kurum ve kuruluşların üyelerine veya protokol mensuplarına verdikleri iftar yemekleri de dayanışma adına bir ihtiyaçtır aslında.

Yeter ki bu organizasyonlarda israftan kaçınılsın ve Ramazan Ayı organizasyonu adı altında farklı amaçlar ve niyetler olmasın.

Her meslek grubu veya kurumun, elbette iftar yemekleri organizasyonları tertiplemesi gayet doğaldır.

Bu tür etkinlikleri yapanların, muhtaç olanlara hiçbir yardım ve hayır yapmadıkları anlamını çıkarma doğru değildir.  

Elbette mübarek Ramazan Ayını renklendirip dayanışmayı büyütmek gerekir.

Bizlere düşen ise emek sarf edenlerin gayretlerini takdir etmektir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?